Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Dr. Selahattin Yılmaz, yaz Kur'an kurslarında çocukların sadece Kur'an okumayı değil, aynı zamanda siyer, ibadet, itikat, ahlak ve edep gibi dini değerleri de öğrenebileceklerini vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı koordinesinde tüm Türkiye'de olduğu gibi Diyarbakır'da da 30 Haziran Pazartesi günü başlayacak olan yaz Kur'an kursları için hazırlıklar tamamlandı.

30 Haziran pazartesi günü başlayacak olan yaz Kur'an kursları dolayısıyla açıklamalarda bulunan Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Dr. Selahattin Yılmaz, camilerin çocuklar için sosyal ve eğitim ortamı olacağını belirterek özellikle 4-10 yaş grubundaki çocukların bu kurslara yönlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 30 Haziran'dan 15 Ağustos'a kadar sürecek yaz Kur'an kursları için tüm hazırlıkların tamamlandığını söyleyen Yılmaz, "Okullar bitti, milyonlarca öğrenci tatile girecek. Yaklaşık 7 hafta boyunca sürecek kurslarımıza evlatlarımızı bekliyoruz. Bu anlamda hazırlıklarımızı yaptık. 4 yaşından 22 yaşına kadar tüm öğrencilerimiz için programlarımızı hazırladık. Hafta içi 5 gün ve günde 4 saat olmak üzere öğrencilerimizle olacağız." şeklinde konuştu.

"Her çocuğa uygun programla yaz Kur'an kursları başlıyor"

Yaz Kur'an kurslarının sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki ayrı zaman diliminde düzenleneceğini belirten Yılmaz, "Kimi zaman Kur'an-ı Kerim, kimi zaman siyer, ibadet, itikat; kimi zaman da ahlak ve edep öğrenecekler. Gün gelecek, hocalarıyla beraber camide etkinlik yapacak, öğle namazını cemaatle beraber kılacaklar. Herkese uygun bir zaman programımız var. Sabah gelecekler için programımız tüm camilerimizde saat 08.00'de başlayıp 12.30'da öğle namazı ile sona erecek. Öğleden sonra gelecekler için ise programımız saat 13.00'te başlayıp 17.00'ye kadar devam edecek." dedi.

Camiye gelen çocuk, hem ilim hem ahlak öğreniyor"

Tüm cami ve Kur'an kurslarında hazırlıkların tamamlandığını ve kayıtların alınmaya başlandığını belirten Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çocuklarımız dua etmeyi, abdest almayı, birlikte namaz kılmayı öğrenecek. Beraber etkinlik yapacaklar. Caminin gölgesinde yaz ayı boyunca oynayacak, koşacak ve birlikte futbol oynayacaklar. Bu şekilde her bir yaz, evladımızın kalbine konan bir güzellik olacak. Bu anlamda tüm cami ve Kur'an kurslarımız hazır, kayıtlarımız alınmaya başlandı. Bütün anne ve babalar bu süreci takip etsin, evlatlarını kurslarımıza göndersin."

"Evlatlarımız namazlı, ahlaklı ve terbiyeli büyüsün"

Velilere yönelik de önemli uyarılarda bulunan Yılmaz, özellikle 4-10 yaş arası çocukların Kur'an kurslarına yönlendirilmesini önemine dikkat çekti.

Yılmaz, "Bu yaşlarda eğer biz onlara namazı, kitabı, ahlakı ve edebi öğretemezsek ileriki yaşlarda öğretmek çok daha zor olur. Ağaç yaş iken eğilir. Özellikle evde 4-6 yaş çocuklarınız varsa, gönderelim kurslarımıza. 7-10 yaş çocuklarımızı gönderelim ki orada namazı ve ahlakı öğrensinler. Kurs saati dışında da çocuklarınız yine camiye gelsin. Bu yaşlarda öğrenen çocuklar güçlü ve kalıcı bir şekilde öğrenmiş olur. Evde bunları hatırlatıp takviye yapalım ki çocuklarımız namazlarını kılsın, ahlaklı ve terbiyeli büyüsün. Hem camilerdeki hocalarımız hem de anne ve babalar, evde çocukların elinden tutup onlara sahip çıksınlar." şeklinde konuştu.

"Elifbâdan önce ahlak ve edep gelir"

Camilerde sadece Kur'an harflerinin değil, ahlaki değerlerin de öğretileceğini ifade eden Yılmaz, "Her şeyden önce biz şunu istiyoruz, elifbadan önce bir ahlak ve edep gelir. Ahlak ve edep ile her şeye başlanır. Caminin edebi ve ahlakı bu konuda çok önemli. Camiye ve Kur'an'a karşı sevgi ve saygıyı aşılamamız lazım. Bunlar olacak ki devamı gelsin. Sadece Kur'an'ın ezberlenmesi ve öğrenilmesi değil, biz burada bir insan yetiştiriyoruz. Onun mayası sevgiyle yoğrulmalı. Kucaklayarak ve muhabbetle yoğrulmalı ki o insan sevebilsin. Sevilen insan sever, sevilen insandan zarar gelmez. Camide sadece Kur'an-ı Kerim harflerinin ezberine yönelmiyor, daha çok gönülle dokunmayı istiyoruz. Çocuklarımızın gönlüne dokunduğumuzda onlar çiçek açar ve meyve verir." ifadelerini kulandı.

"Eğitim-öğretim döneminde de camilerimizde eğitimlerimiz devam ediyor"

Kur'an eğitiminin sadece yaz aylarıyla sınırlı olmadığını belirten Yılmaz, "Sadece yaz Kur'an kurslarında hareket etmiyoruz. Okul döneminde de programlarımız var. Tatile giden ve gitmeyen fark etmez, biz eylül ayından itibaren 8 aylık bir program başlatıyoruz. Çocuğumuz okula da gitse, 7-10 ve 7-12 yaş grubu için programlarımız var. Okuldan geldikten sonra Kur'an kurslarımıza gelebilir. İmam hocalarımız bu öğrencilerimize ders verebiliyor. O irtibatın kopmaması adına eğitim-öğretim dönemi içerisinde de çocuklarımıza yönelik bu programlarımızı sürdürüyoruz." dedi.

"Cami eğitimi evde tekrar edilmeli"

Çocuklarda artan teknoloji bağımlılığına da değinen İl Müftü Yardımcısı Yılmaz, camilerin çocukları gerçek hayata hazırlamak adına önemli bir fırsat sunduğunu belirterek konuşmasını şöyle noktaladı:

"Ben de bir babayım. Mutlaka evladımızın elinden tutup camiye götürelim. Bu yaşlardaki çocuklarda eğer teknoloji bağımlılığı varsa, bu çocuklar hiçbir yere gitmek istemez. Gerçek hayatı yaşayan bireyler yetiştirmemiz lazım. Bu anlamda veliler olarak çocuklarımızı takip edelim. Camiden eve geldiği zaman, evde de tekrar etmesini isteyelim. Namazları beraber kılmaya çalışalım. "Namazını kıldın mı?" diye soralım. Bu anlamda anne ve baba olarak bir çoban olduğumuzu ve çocuklarımızın bize emanet olduğunu unutmayalım." (İLKHA)