26 Haziran 1992 yılında, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Tepeköy köyünde PKK tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu 4 mazlum katledildi. Aradan geçen 33 yıla rağmen yapılan vahşet unutulmazken, şehidler rahmet ve minnetle yâd ediliyor.

PKK, kimi zaman mazlum halkı çocuk, kadın ve yaşlı demeden köy meydanlarında topluca katletti, kimi zaman da camileri basarak vahşi saldırılar gerçekleştirdi. PKK'nın katliamlarla dolu tarihinden birisi de Şırnak'ın İdil ilçesine Bağlı Tepeköy (Xirabêrepin) köyünde gerçekleştirdiği mayınlı saldırıdır.

26 Haziran 1992 Cuma günü tarlalarında biçtikleri buğdaylarını traktöre yükleyip eve dönerken, PKK'nın yola döşediği mayının patlaması sonucu Abdülkerim Özel (34), İbrahim Kartal (28), Hediye Baştuğ (35) ve Menice Kartal (16) şehid olmuştu. Aradan geçen 33 yıla rağmen katliam unutulmadı.

Köy mezarlığında yapılan anma programına İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Osman Tayfur, HÜDA PAR il ve ilçe başkanları ile yönetimleri, şehid aileleri ve köylüler katıldı.

Kur-anı Kerim tilavetiyle başlayan programda, şehid ve şehadet ile ilgili  konuşma yapan Osman Tayfur, hak ve batılın mücadelesinin Habil'den başlayıp bugün de devam ettiğini, kıyamet gününe kadar da devam edeceğini belirtti.

“Şehitler için üzülmemize gerek yoktur çünkü şehitler kurtuluşa ermiştir”

Şehidlere cennette büyük bir makam ve ikramda bulunulduğunu ifade edeb Molla Osman Tayfur, “Malumunuz, şehitlerimizin yıl dönümü için burada hepimiz toplandık. Elhamdülillah, biz Müslüman ve bir dava sahibiyiz. Şehitler de bizim Müslümanlığımızın ve davamızın şahitleridir. Allah-u Teâla, insanları bu dünyaya gönderdiği vakitten bu yana, batıl ve hak ehlinin bir mücadelesi vardır. Küfür ehli, hakkın karşısında durup sürekli hakka karşı mücadele etmiştir. Hak ehli ise burada mücadeleler vermiş ve kurbanlar vermiştir. Bu kurbanlar, Habil'den başlayıp bugün de devam ediyor, kıyamet gününe kadar da devam edecektir. Elhamdülillah, bu davada şehitler, hak ehlinin mücadelesinin şahididirler. Bu şehitleri ve davasını hatırlamak için ve şehitlere verdiğimiz sözleri yeniden hatırlamak için buradayız. Şahadet, hakikaten büyük bir mertebedir. Şehitler için üzülmemize gerek yoktur, çünkü şehitler kurtuluşa ermiştir. Peygamber Efendimiz bir hadisinde buyurmuştur: "Hiç kimse cennete girdikten sonra-bütün dünya kendisine verilecek olsa bile-tekrar dünyaya dönmek istemez. Yalnız şehitler hariç. Onlar gördükleri izzet ve ikram nedeniyle dünyaya dönüp, yine şehit olmayı arzu ederler. Çünkü cennette büyük bir makam ve mevki görmüşlerdir. Bu yüzden şehitler kurtuluşa ermiştir.” şeklinde konuştu.

“Allah kimle  beraber ise kimse onu mağlup edemez”

Samimiyet, takva ve sıdkı hayatımıza tatbik etmemiz gerektiğini ifade eden Tayfur, “Nasıl şehitler canlarını vermişse, bizler de davamızı unutmamamız lazım. Biz ne kadar davamız için çalışırsak, zafer bizim olacaktır. Eğer biz çalışırsak, Allah bizimle olacaktır. Allah, kimle beraber ise kimse onu mağlup edemez, o kaybolmaz. Nasıl İbrahim Peygamber Nemrut ve askerlerine karşı tek başına çıktı? Üstad Bediüzzaman "Hakiki imanı elde eden kâinata meydan okur" demiştir. Eğer Allah dilerse, Siyonizm'i, israil’i Amerika'yı, emperyalizmi hepsini yok edebilir ama bizi onlarla imtihan ediyor. Eğer samimiyet, takva ve sıdkı hayatımıza tatbik edersek, Allah u Teâla bize yardım edecektir ve galibiyet verecektir. Allah'tan ümidimizi kesmeyelim, üstümüze düşen vazifelerimizi yapalım. Eğer ki biz İslam'a hizmetimizi yapmaya devam edersek, Allah u Teâla bize yardım edip İslam'ın istikbalini bize nasip eder. Bugün Filistin'de, Gazze'deki Müslümanlar çok eziyetler görüyorlar ama Allah onların şanını ve izzetini yükseltiyor. Onları ve davalarını yüceltiyor. Bugün vicdan ehli onların yaptığı mücadeleyi görüyor ve iman ediyorlar. Son olarak hepimiz imanımızı, akidemizi ve takvamızı muhafaza edelim.” dedi.

Program, Molla Osman Tayfur tarafında  konuşmanın sonunda yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)