Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, müstehcenliğin toplumların ortak düşmanı olduğunu belirterek, “Teşhircilik bir özgürlük değil, toplumsal huzuru bozan bir tehdittir” ifadelerine yer verdi.

Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, müstehcenlik ve teşhircilik konusuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Müstehcenlik bütün toplumların düşmanıdır” ifadelerine yer verdi.

Açıklamada, sosyal medyanın manipülasyon aracı haline geldiği, bireylerin değerleri hiçe sayan davranışların ise toplumsal huzuru tehdit ettiği belirtildi.

Platform, Türkiye’deki seküler kesimlerin Batı’yı taklit ederek “özgürlük” adı altında teşhircilik ve çıplaklığı meşrulaştırmaya çalıştığına dikkat çekerek, “Batılı yaşam biçiminin izinden giden bu anlayış, hürriyeti haysiyetin önüne geçirerek toplumsal bir şizofreni hali üretmektedir. Teşhircilik-çıplaklık özgürlük olarak değil, taciz bağlamında değerlendirilmelidir” açıklamasını yaptı.

“Siyasi irade sorumluluk almalı”

STK’ların ortak açıklamasında, devletin toplumsal huzuru sağlamak için üzerine düşen sorumluluklara dikkat çekilerek, “Toplumun ayakta kalmasını sağlayan temel dinamiklerin aşınmasına müsaade edilmemelidir. Çıplaklığı ticari kazanca dönüştüren anlayışa karşı yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu zemin tarihsel ahlaki değerlerden güç almalıdır” ifadelerine yer verildi.

“Bireysel tepkiler yetmez”

Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi, “Kendisini bu toprakların sahibi olarak gören herkes bilmelidir ki, bu milletin binlerce yıllık inancı olan iffet ve hayâ kesintiye uğramamıştır. Teşhircilik karşısında bireysel hassasiyetler yeterli değildir. Bunun önünü açan ticari anlayışa karşı toplumsal yaptırım ve güçlü bir irade şarttır.”

Platform, müstehcenliğin toplumsal değerleri zedelediğini belirterek siyasi iradeye çağrı yaptı. (İLKHA)