Gazze'deki ablukayı kırmak için yola çıkan Hanzala Gemisi ile ilgili gelişmelere dair konuşan Özgürlük Filosu Koalisyonunu Türkiye Sorumlusu Beheşti İsmail Songür, "Her ne olursa olsun Gazze'nin deniz ablukasının kırılması fikrinden geri durmayacağız ve ne olursa olsun bu sivil öfkeyi Filistin'in sınırlarına kadar indireceğiz." dedi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından Gazze'deki ablukanın kırılması için Vicdan ve Madleen gemilerinden sonra yola çıkarılan Hanzala Gemisi seyrine devam ediyor.

Mavi Marmara Derneği, Hanzala Gemisi'ne ilişkin gelişmelere dair İHH Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek süreçle ilgili açıklamalarda bulundu.

Beheşti İsmail Songür

"Vicdanlı insanlar ablukanın kırılması için durmadan çalıştılar"

Farklı sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği basın toplantısında konuşan Mavi Marmara Derneği Başkanı ve Özgürlük Filosu Koalisyonunu Türkiye Sorumlusu Beheşti İsmail Songür, "Bugün aslında tarihin en keskin virajlarından bir tanesindeyiz. Iki yıla yakın bir süredir tarihin görmediği bir soykırımla, bir katliamla, açlıkla, susuzlukla cezalandırılan Gazze halkına hiçbir yardım ulaştırılamamasına şahit oluyoruz. Çok ilginçtir ki son iki yıldır dünyada popülist söyle yükselirken özellikle dünya siyaseti Gazze ile alakalı bir sürü siyasi oyun oynarken dünyanın vicdanlı insanları bu ablukanın kırılması için hiç durmadan çalıştılar." diye konuştu.

"Vicdan Gemisi'nin siyasi olarak engellenmesinin sebebini bilmek istiyoruz"

Özgürlük Filosu Koalisyonu olarak daha önce ablukanın kırılması için Türkiye'den Gazze'ye doğru çıkarılmak istenen ve hukuksuzca 6 ay limanda bekletilen Vicdan Gemisi sürecini ve 5 ay süren özgürlük nöbeti eylemlerini hatırlatan Songür, "Bizim bir tek talebimiz vardı. Nasıl ki bu limanlardan limanına, Hayfa Limanı'na, israilin işgali limanlara herhangi bir gemi sadece 15 dakikada liman çıkış belgesini alıp hareket ederken neden insani yardım yüklü olan bir gemi bu süreçte siyasi olarak engellendi? Gerçekten bunun cevabını bilmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Resmi rakamlar 56 bin dese de raporlar 500 binden fazla insanın katledildiğini gösteriyor"

İşgal rejiminin sivil ve toplumsal tepkileri çok önemsediğini aktaran Songür, "Şu an gelinen noktada resmi rakamlar bize 56 bin insan öldü diyor. Bu sadece basit bir sayı... Gazze içerisinde bu sayı artık gülünen bir rakam haline gelmiş. Hayatını kaybeden insan sayısı yarım milyonu geçmiş durumda. Daha geçtiğimiz hafta Harvard Üniversitesi'nin hazırladığı raporda 577 bin kişinin hayatını kaybettiği, enkaz altında kaldığı ya da kaybolduğu söyleniyor. Yarım milyondan fazla insandan bahsediyoruz ve şunu biliyoruz ki, israil sınırlarına gelecek bu sivil öfke olmadığı sürece kendisine askeri, siyasi ve ticari bir abluka uygulanmadığı sürece bu zulümde geri durmayacak." dedi.

Vicdan Gemisi ve Madleen Gemisi sonrasında Özgürlük Koalisyonu olan vicdan sahipleri ile ne pahasına olursa olsun deniz yolunu açmak için sonuna kadar mücadele edeceklerine karar verdiklerini vurgulayan Songür, uluslararası hukuka uygun şekilde ilerleyen gemilerin hukuksuzca durdurulduğunu, saldırıya uğradığını, mürettebat ve yolcuların alıkonulduğunu hatırlattı.

Hanzala Gemisine sabotaj yapıldı: Motoruna halat dolandırılıp içme suyuna asit katıldı

Songür, "Her ne olursa olsun Gazze'nin deniz ablukasının kırılması fikrinden geri durmayacağız ve ne olursa olsun bu sivil öfkeyi Filistin'in sınırlarına kadar indireceğiz. Elhamdülillah bundan 48 saat önce Hanzala Gemisi İtalya'nın Gallipoli limanından hareket etmiş. Şu an Gallipoli'ye 280 mil mesafe durumda. Fakat çok ilginç şeyler yaşadık. Gemiyi hareket ettireceğimiz gün kaptanımız ve diğer mürettebatımız geminin pervanelerini kontrol ettiğinde gece geminin pervanelerine dolanmış halat bulduk. Allah korusun. Yani bunu fark etmeseydik, belki motoru çalıştırsaydık, tüm aktarım organları zarar görecek ve gemi hareket edemez hale gelecekti. Sonrasında gemiye temiz içme ve kullanım suyu almış idik. Fakat ilginç bir şekilde ge tanklarından çok korkunç bir koku gelmeye başladı. Ve yine baktığımızda dışarıdan temin edilen bu suyun içerisine sülfürik asit, sülfürik asit katıldığını fark ettik. Allah muhafaza yani bu suya temas eden arkadaşlarımızın ellerinde yanıklar oluşacaktı. Bunu fark etmeden içen arkadaşlarımız olsaydı belki şu an hayatını kaybetmişti. Bakın Filistin sınırlarına 2 bin 500 kilometre mesafeden bahsediyoruz. İsrail terörü buradaki limanlarda bile hiç utanmadan hiçbir tepki almadan dünyanın sivil vicdanlı insanlarına karşı bu tür operasyonlar yapabiliyor. Şu an geldiğimiz noktada Hanzala elhamdülillah İtalya'nın Gallipolü Limanı'ndan hareket etti. İçerisinde 21 arkadaşımız bulunuyor. Fransız milletvekili bulunuyor. Amerikan, israil vatandaşı 2 arkadaşımız bulunuyor. Tunuslu arkadaşlarımız bulunuyor. İspanyalı doktorlar bulunuyor. Elhamdülillah Hanzala Gemisi tüm bu engellemelere rağmen yoluna devam etmeye çalışıyor. Şu an Gazze son yedi yüz elli mil mesafedeyiz. Nasipse önümüzdeki 48 saat içerisinde Türkiye'nin de kara sularına yaklaşmış olacak." diye konuştu.

"Uluslararası tüm mekanizmaların çöktüğüne şahit olduk"

Yaşanan soykırım karşısında sözün bir anlamının kalmadığını söyleyen MAZLUMDER Genel Başkanı Kaya Kartal, "Bir soykırım sürecinde artık sözün bir anlamı kaldı mı bilemiyorum. Çok şey söylendi, söylüyoruz. Defalarca aynı şeyler tekrar edildi ama maalesef elimizden gelen de bu diyoruz. Tabii ki bununla sınırlı kalmak utanç verici… Şu an gözümüzün önünde, canlı yayınlarda bir halk katlediyor ve soykırıma tabii tutuluyor. Sık sık uluslararası hukuktan bahsediyoruz ama böyle bir hukuk kalmadı. Zaten tartışmalı bir hukuktu ama gözlerimizin önderiydi. Uluslararası mekanizmalardan bahsediliyor. Bütün mekanizmaların çöktüğüne bizzat şahit olduk. Adalet Divanı, soykırım yapıldığı anlamına gelecek tedbir kararları verdi ve bunları takip edemiyor. Çünkü dünyanın jandarması pozisyonunda olan Amerika, bizzat bu soykırımın destekçisi pozisyonunda… Böyle Bir açmaz içerisindeyiz. Tabii bu açmaz içerisinde bize düşen bir takım şeyler var. En azından bu yaşanan katliamı unutmamak, unutturmamak…" şeklinde konuştu.

"Hepimiz bir şeyleri eksik yapıyoruz ve devlet de maalesef eksik yapıyor"

Kaya, "Bugün Türkiye'nin yapabileceği şeyler olduğu kanaatindeyiz. Sürekli bunu hatırlatmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Türkiye devleti, fiili olarak yapması gereken şeyleri kanaatimize yapmadı. Engel olabileceği şeylere engel olmadı. Ticaret dahi halen tartışılabilir bir şekilde maalesef gündemimizde. Türkiye resmi olarak çok ileri bir söylem kullanılıyor. Bu da değerli ama artık eylemin gerekli olduğu bir zaman ve iklim içerisindeyiz. Bugün Türkiye limanlarından halen bizzat Türkiye içerisinden olmasa dahi, Türkiye limanları kullanılmak suretiyle, çeşitli ülkelerden israile çelik sevkiyatına dair haberler yapılabiliyorsa, yaptığımız ihtarnameler, açtığımız davalar, suç duyurularımız halen bir karşılık bulamıyorsa burada bir şeyler eksik yapılıyordur. Hepimiz bir şeyleri eksik yapıyoruz ve devlet de maalesef eksik yapıyor." dedi.

"Güç kullanılmadan soykırım önlenemeyecek"

Daha önce gönderilen gemilerin başına gelen akıbetin Hanzala Gemisi'nin de başına gelebileceğini hatırlatan Kaya, "Hanzala gündemimizde ve bu gemi de maalesef görüyoruz ki gözlerimizin önünde gidecek. İnşallah öyle olmaz ama bir müdahaleyle karşı karşıya kalacak, alıkonulacaklar, sorgulanacaklar, terörist muamelesi görecekler. İşkenceye, kötü muameleye tabi tutulacaklar ve bunu da önlemeye dönük de ne bölge ülkelerinin ne coğrafyamızın, güç sahiplerinin bir hamlesi olmadı, olmuyor. Niye olamadığına dair çok şey üretilebilir ama bu bizim utancımız ortadan kaldırmıyor. Biz olmadığıyla, olmamasıyla ilgilenmiyoruz. Neticede bir yerde, 'yeter artık' denilmesi gerekir. Çünkü bu soykırım, güç kullanılmadan, diş gösterilmeden önlenemeyecek." diye konuştu.

"Anadolu insanı üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya gayret etti"

İnsan ve Medeniyet Hareketi adına bir konuşma yapan Muhammed Fesih Kaya, "Dünyadaki milyarlarca insanın vicdanında israilin ve Gazzelilerin yeri belli. Özgürlük Koalisyonunun büyük bir kısmı gayrimüslimlerden oluşuyor. Dolayısıyla ben ümitsiz değilim. Rabbimiz bir hayır kapısı açacaktır. Belki bu hayrın kapısı Mavi Marmara'yla başladı. Bugün Hanzala ile bir başka vesilesini yaşıyoruz. Ancak her bir mümin fert olarak bu görüntüleri gördüğümüzde kendi çocuklarımızın başını okşayamayacak hale geliyoruz. Gönlü merhametle dolu Anadolu insanı, üstüne düşeni fazlasıyla yapmaya gayret ediyor." dedi.

"Bugün değilse ne zaman? Yöneticilerden beklentimiz katledilen insanlara el uzatmalarıdır"

Güç olmadan Gazze'deki Müslümanları ve mazlumları kurtarmanın mümkün olamayacağını aktaran Kaya, "O halde bu ülkenin vicdan ehli olduğuna inandığımız, bizden birisi olarak kabul ettiğimiz ve bu ülkeyi idare eden Tayyip Bey'e sesleniyorum! Bugün değilse ne zaman? Türkiyelilere ait olan 1,5 milyon ordu bugün ses çıkarmayacaksa ne zaman ses çıkaracak? Hiçbir şey yapamıyorsak, bir güç kullanamıyorsak, bugün gemilerimizi yola çıkarıp devlet adına dünyadaki vicdan sahibi diğer devletlerle beraber buradaki insanlara bir lokma ekmeyi, bir yudum suyu götüremiyorsak o halde… Bu devlet laik seküler demokratik bir devlet olabilir. Bu devlet biz Müslümanlara aittir ve başındaki insanlara bir kere daha bu devlet bizim devletimizdir. Bize ait olan devletten ve yöneticilerden beklentilerimiz ise katledilen bu insanlar elin uzatılmasıdır. Bugün değilse ne zaman uzatılacak? Endülüs'e uzatılmayan el Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasına vesile olmuş oldu. Gazze'ye uzatılmayan el yarın Türkiye Devleti'nin paramparça olmasına vesile olacaktır." diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Hanzala Gemisi ile ilgili bilgilerin paylaşıldığı basın metnini Mavi Marmara Derneği adına Ekrem Kubilay Karadeniz okudu. (İLKHA)