O zor devrin adamı… Siyonist rejimin 30 yılı aşkındır peşinde olan komutan… İşgal rejimine karşı karadan, denizden ve havadan operasyon düzenleyip düşmanı rezil ve zelil eden yaşayan Şehid… Düşmanını çok iyi tanıyan, Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri… Namı diğer Muhammed Deyf…
Aralarında Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri gibi 12 direniş grubunun oluşturduğu Ortak Operasyon Odası'nın genel komutanlığını yapan Deyf, konuştuğu ile değil daha çok yaptıkları ile adından söz ettiriyor.
Üstün askeri yeteneği ve stratejik hamleleri ile Gazze’yi siyonist işgal rejimine mezar eden İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Deyf, Filistin direniş tarihinin en önemli şahsiyetleri arasında yer alıyor.
Filistinli direniş gruplarının 7 Ekim’de işgal rejimine yönelik başlattığı Aksa Tufanı operasyonu, sadece siyonist rejimle ilgili algıları yıkmadı. Kartondan kaplan rejimin ve destekçilerinin yıllar yılı Müslümanlara aşıladığı ümitsizlik prangalarını da kırdı.
İslam düşmanı şer cephenin yoğun silah ve istihbarat desteği verdiği, dünyanın dört bir yanından paralı teröristlerin yardımına koştuğu işgal rejimi, Gazze’nin tünellerinde boğuldu/boğuluyor.
Mukaddes belde Kudüs’ün özgürlüğü ve Filistin’in kurtuluşu için savaşan ordunun Genel Kurmay Başkanı Deyf, 2021 yılındaki Kudüs’ün Kılıcı operasyonuyla Filistin direniş tarihinde yeni bir paradigmaya kapı araladı. Buna göre, direniş sadece savunmada kalmayacak, gerekirse işgal bölgelerine girecek ve Filistin topraklarını işgalden kurtaracak. Aksa Tufanı operasyonuyla işgal edilmiş Filistin topraklarına giren direniş güçleri, bazı bölgeleri işgal rejiminden geçici olarak aldı ve burada bazı siyonistleri esir alarak Gazze’ye götürdü. Aksa Tufanı operasyonu, sonraki dönemde, siyonist rejimi Filistin topraklarından söküp atacak büyük savaşın prototipini oluşturdu.
Misafir Muhammed
Gerçek adı Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri’dir. Ebu Halid künyesini kullanır ancak Filistinliler arasında Muhammed Deyf (misafir) olarak tanınır. Aksa Tufanı operasyonuyla birlikte artık tüm dünyada Muhammed Deyf ismi ile tanındı.
Gazze’de tünel teknolojisinin gelişmediği 1990'lı yıllarda işgal rejimi istihbaratına takılmamak için sık sık ev değiştirirdi. Sürekli misafir olduğu için “Deyf” lakabıyla anılmaya başlandı.
Muhammed Deyf, 1965 yılında Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a bağlı el Kubeybe köyünde dünyaya geldi. Babası Hacı Diyap el Mısri’nin gözetiminde İslami bir eğitimden geçen Deyf, HAMAS kurulmadan önce İhvan-ı Müslimin Hareketinin Filistin kolu ile tanıştı. 1987 yılındaki İntifada hareketleri içinde yer aldı. HAMAS’ın kuruluşundan itibaren bu hareket içerisinde faaliyetlerde bulunan Deyf, o tarihten günümüze Filistin direnişinin her aşamasında aktif rol oynadı.
İşgal altındaki Gazze’de 1989 yılında siyonist rejim tarafından esir alınan Deyf, 16 aylık esaretinin ardından serbest bırakıldı. 1991 yılında Şehid Salah Şehade öncülüğündeki HAMAS’ın askeri Kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın kuruluşunda yer aldı. HAMAS hareketinin askeri liderlerinden mühendis Yahya Ayyaş ile birlikte Kassam Tugayları'nın teşkilatlanması ve yapının askeri yeteneklerinin artırılması amacıyla önemli çalışmalarda bulundu. 1996 yılında Yahya Ayyaş’ın siyonist rejim tarafından düzenlenen suikastla şehit edilmesinin ardından Deyf, işgalci rejimi yaptığına pişman eden onlarca eylemin organizasyonunu yaptı ve bu eylemler neticesinde 58 siyonist öldürüldü.
2000 yılında İkinci İntifada başlamadan hemen önce FKÖ tarafından Gazze’de tutuklanan Muhammed Deyf, İkinci İntifada başladıktan kısa bir süre sonra esir bulunduğu işgal zindanlarından gizli yollar ile çıkmayı başardı.
Yaşayan Şehid
2002 yılında İzzettin el-Kassam Tugayları'nın kurucusu Salah Şehade’nin siyonist rejim tarafından şehit edilmesinin ardından Muhammed Deyf, Kassam Tugayları'nın komutanlığı görevine getirildi.
Bütün faaliyetleri büyük gizlilik içinde olan Deyf’in hayatı HAMAS ve İzzeddin el Kassam Tugayları ile bütünleşmiştir. Kassam Tugayları ne ise Muhammed Deyf de odur.
Tüm yaşamını Filistin davasına adamış bu mütevazi ve kahraman mücahit de diğer direniş liderleri gibi defalarca kez suikasta uğradı. 2001, 2002, 2003 ve 2006 yıllarında kendisine karşı suikastlar düzenlendi. Helikopterler ve savaş uçakları ile düzenlenen saldırılarda işgal rejimi istediğini elde edemedi.
Bu saldırıların birinde Deyf’in ağır yaralandığı, bir gözü ile bir ayağını kaybettiği iddia ediliyor. HAMAS ise Deyf’in sağlık durumu ile ilgili bilgi vermiyor.
Dünyanın en çok konuştuğu insanlardan biri olan ve işgal rejimi ile ABD’nin arananlar listesinde ilk sırada yer alan Deyf’in bugüne kadar sadece 3 fotoğrafı bulunuyor. Bunlardan biri 20’li yaşlarda muhtemelen 1989’yılına ait, bir diğeri kefiyeli olarak çekilmiş, öbürü ise gölgesinin fotoğrafı…
2011 yılında annesi Halime Hanım vefat edince taziyesine dahi katılmadı. Bazı Filistinlilere göre, taziyesine katıldı ancak kimse onun Muhammed Deyf olduğunu bilmiyordu. 2022 yılında babası Hacı Diyap el Mısri vefat edince HAMAS Siyasi Bürosu cenaze töreninde hazır bulunmuştu. Hacı Diyap’ın naaşı büyük bir kalabalık tarafından Han Yunus sokaklarında taşınmıştı. Bu kalabalığın içerisinde de Deyf yoktu.
Ağustos 2014’te siyonist rejim ile Filistin arasında Gazze’de meydana gelen savaşın sonlandırılması için ateşkes görüşmeleri devam ederken Muhammed Deyf’in ailesinin bulunduğu ev savaş uçakları tarafından bombalandı. Saldırıda Muhammed Deyf’in eşi Vidad Asfura, kızı Sare ve 7 aylık oğlu Ali şehid edildi.
Siyonist rejim Muhammed Deyf’i öldürmek için saldırıyı gerçekleştirdiklerini açıkladı. Saldırıdan sonra açıklamada bulunan siyonist rejim askeri istihbarat servisi başkanı Amos Yadlin, bombardımanda 2 çeyrek tonluk bomba kullandıklarını, bunlardan birinin patlamaması sonucu Deyf’in ölmediğini iddia etti. Bazı analistler ise Deyf’in saldırıya uğrayan evde olmadığını, işgal rejiminin onu ortaya çıkarmak için ailesini hedef aldığı yorumunu yaptı.
Suikasttan sonra açıklamada bulunan Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, "Ateşkes girişimi düşük yaptı ve bugün şehit edilen Ali ed-Deyf (İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı'nın oğlu) ile birlikte defnedildi.” dedi.
Kızı Vidad Asfura’nın şehadetinden sonra düşüncelerini açıklayan Deyf'in kaynanası, “Ben kızımı o büyük komutana verirken elbette bütün bunların hesabını yapmıştım. Biz bu uğurda canımızı vermeyeceğiz de kim verecek? Benim kızım şehid olsun ama onun (Muhammed Ed-Deyf) saçının bir teline zarar gelmesin. Benim yüz kızım olsa ve hepsi aynı akibete uğrasa, sırasıyla tek tek onunla evlendiririm. Bundan daha büyük bir şeref olamaz.” ifadelerini kullanmıştı.
Düşmanını çok iyi tanıyor
İzzeddin El Kassam Tugayları'nın kurulduğu 1991 yılından beri işgal rejiminin hedefinde olan Deyf, düşmanını iyi tanıdığı için ona karşı hangi tedbirleri de alacağını çok iyi biliyor. 30 yılı aşkın bir süredir işgal rejimini kahreden Deyf, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonuyla işgal rejimine tarihinin en büyük darbesini indirdi.
Muhammed Deyf, 2017 yılında HAMAS’ın Gazze sorumluluğuna getirilen ve siyonist işgal rejiminin güçlü ve zayıf yönlerini iyi analiz edebilen Yahya Sinvar ile tam bir uyum içinde çalışıyor. Benzer özellikleri olan askeri ve siyasi iki karizmatik liderin omuz omuza mücadele etmesi Filistin halkının direnişe olan güvenini artırırken işgal rejimini ise tedirgin ediyor. Ortadoğu uzmanı Filistinli Gazeteci Abdulbari Atvan’ın konuya ilişkin yaptığı değerlendirmesi şu şekilde:
“Geçtiğimiz yıllar boyunca Filistin milleti, güçlü, bilgili ve düşmanını iyi tanıyan ve düşmanın güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olan bir Filistin liderliğinin eksikliğinden kaynaklanan büyük bir boşluktan acı çekti. Ancak gelinen aşamada Sayın Yahya Sinvar ve İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed Deyf, Filistinliler için bu liderliği oluşturmayı ve bu liderliği doldurmayı başardı. Bu iki kişinin öne çıkan özelliklerinden biri de siyonist düşmanı çok iyi tanımalarıdır.”
Az konuşur çok iş yapar
HAMAS hareketinin kurulduğu yıldan bu yana Filistin özgürlük mücadelesinin içerisinde yer alan Deyf’in basına yansıyan çok az açıklamaları var.
Aralarında Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri gibi 12 direniş grubunun oluşturduğu Ortak Operasyon Odası'nın genel komutanlığını yapan Deyf, konuştuğu ile değil daha çok yaptıkları ile adından söz ettiriyor.
2014 yılında Filistin ile işgal rejimi arasında meydana gelen savaştan önce yayınlanan ses kaydında Deyf, “Bizim insanlarımız özgürlük ve onur içinde yaşamadıkça işgal güçleri kendini güvende hissedemeyecek.” demişti. Bu savaşta Deyf’in dediği gibi siyonistler sığınaklara saklanmak zorunda kalmıştı.
HAMAS’ın 35'inci kuruluş yıldönümü münasebetiyle Gazze’de düzenlenen programa ses kaydıyla mesaj gönderen Deyf, Filistin halkının birliğinin önemine vurgu yapmış siyonist işgalcilere hitaben de şunları söylemişti:
"Ey bizim topraklarımızdaki zavallılar! Sizin atalarınız bile, azgınlıklarının zirvesine çıkmalarına ve kirli siyonizm ideolojisine tam bağlılıklarına rağmen yine de halkımızı yurdundan söküp atmayı ve onun kimliğini yok etmeyi başaramadılar. Siz bugün onlardan daha zayıf ve daha korkak durumda iken atalarınızın başaramadığını mı başaracaksınız? Sizin sonunuz bu toprakları terk etmek ve buradaki işgalinize son vermek olacaktır. Bu bizim kazancımız, bize Rabbimizin vaadidir ve gerçekleşmesi geç olmayacaktır."
7 Ekim 2023 tarihinde ses kaydı yayımlanan Filistin Direnişi Genel Komutanı Muhammed Deyf, Aksa Tufanı operasyonunun başladığını duyurdu. Deyf, “Düşman güçlerini hedef alan ilk saldırıda 5 bin füze ve roket atıldı." ifadesini kullandı.
İşgalcilerin Filistinli sivillere yönelik yüzlerce katliam gerçekleştirdiğini kaydeden Ed-Deyf, "Bugün El-Aksa'nın, ümmetimizin ve kahraman mücahitlerimizin öfkesi patladı. Bu sizin gününüz. Düşmana vaktinin sona erdiğini anlatın." dedi ve İslam Ümmetine seslenerek, Müslümanları sınır tanımadan Filistin'e doğru akın etmeye ve Mescid-i Aksa'yı işgalden kurtarma şerefine nail olmaya davet etti.
Filistin özgürlük mücadelesinin en zor devrinin güçlü komutanı Muhammed Deyf, üçüncü ayına yaklaşan asrın direnişinde kahraman mücahitleriyle birlikte zafere emin adımlarla ilerliyor.
“Kılıcı kılıcın önüne koy, bizler Muhammed Deyf’in adamlarıyız.” sloganı bugün Filistin’in tüm sokaklarında yankılanıyor. Filistin direniş marşlarına da güfte olan bu slogan, aynı zamanda zafere inanmış bir halkın, komutanlarına olan güvenini ve bağlılığını gösteriyor.
“Kılıcı kılıcın üstüne koy, biz Muhammed Deyf’in adamlarıyız”
Kılıca yönel, kılıcını kullan
Biz Muhammed Deyf'in adamlarıyız
Ölümden korkmaz halde yaratıldık
Aslımızda var kılıca bağlılık" (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Her yıl insan hakları raporları yayımlayan, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlayan, hak ve özgürlüklerden dem vuran ABD ve AB gibi Batılı uluslar, söz konusu Filistin, Lübnan ve Gazze'de katledilen en az 20 bin çocuk olunca utanç verici bir sessizliğe bürünüyor.
Filistin toprakları üzerinde siyonist rejimin kurulmasına, işgal ve katliamlara yol açan “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden tam 107 yıl geçti.
20 yıldan fazla bir süre ile Afganistan'ı işgal altında tutarak halkını sefalete mahkûm eden barbar Batı, hezimetini kamufle etmek için, Afganistan halkının yüzde 80'inin yoksulluk sınırının altında olduğu yaygarasını kopararak propaganda malzemesi olarak kullanıyor.
Yugoslavya'nın parçalanmasından sonra Sırpların Boşnaklara karşı başlatmış olduğu soykırıma karşı direnen ve nihayetinde mücadelesini zaferle taçlandıran Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, vefatının 21'inci yılında rahmetle anılıyor.