"Gazze'de Yaşanan Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların Hukuki Durumu" panelinin sonuç bildirisi

ASBÜ ve ANFİDAP organizasyonunda düzenlenen "Gazze'de Yaşanan Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların Hukuki Durumu" konulu panelin sonuç bildirisi okundu.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) ve Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) "Gazze'de Yaşanan Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların Hukuki Durumu" konulu panel, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Toplantı Salonunda düzenlendi.
Panelde HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun partisinin Vatandaşlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili konuşma yaptı. Ankara Filistin Dayanışma Platformu Dönem Sözcüsü Aziz Oğuzhan Karaman, ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç birer konuşma yaptı.
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç moderatörlüğünde "Gazze'de Yaşanan Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların Hukuki Durumu" panelde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu Üyesi Muhammet Ecevit Carti; "Ulusal İnsan Hakları Kurumlarının Soykırım Karşısında Fonksiyonları" konusunda, ASBÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Onur Dur; "Gazze'de İşlenen Soykırım Suçunun Teorik Boyutu" konusunda, MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal; "Soykırıma Katılan Çifte Vatandaşların Yargılanmaları" konusunda, Kudüs ve Hukuk Platformu Başkanı Av. Mustafa Eminoğlu; "Soykırıma Katılan Çifte Vatandaşların Askerlik Statüleri ve Vatandaşlıktan Çıkartılmaları" konusunda ve Gazeteci Yılmaz Bilgen; "Gazze Soykırımının Harici Lojistik Ağı ve Türk Pasaportlu Siyonistler" konusunda birer sunum yaptı.
Yapılan sunum ve konuşmaların ardından ANFİDAP ve ASBÜ tarafından hazırlanan "Gazze’de İşlenen Soykırım Suçuna Katılan Çifte Vatandaşların (israil/Türkiye) Hukuki Durumu Sonuç Bildirgesi" Uzman Sosyolog İsmail Mansur Özdemir, tarafından okundu.
Okunan sonuç bildirisinde şu ifadelere yer verildi:
"Gazze’de 281 gündür soykırım devam ediyor. Hastaneler, okullar, ibadethaneler ve sivil hedefler bombalandı. En az 15 bin 700’ü bebek ve çocuk olmak üzere 40 bin sivil insan öldürüldü. Bir milyonu aşkın masum sivil zorunlu göçe tâbi tutuldu. Esirlere işkenceler uygulandı. Açlık bir silah olarak kullanıldı. Mezarlıklar talan edildi. Cesetlerden organlar çalındı. Yardım görevlileri, sağlık personeli ve sivil halk doğrudan hedef alındı. Şehirlerin altyapıları yok edildi. israil tarafından Gazze’deki insan topluluğunu yok etme kastıyla yapılabilecek ve soykırım suçuna vücut verecek suç teşkil eden her türlü eylemlerde bulunuldu.
Bu canice eylemler, israilin kuruluşundan bu yana sergilediği sistematik bir devlet politikasına dayansa da soykırım suçunu teşkil eden eylemleri gerçekleştirenlerin bireyler olduğu da unutulmamalıdır. Panelimizde Gazze’de soykırım suçunu işleyenler arasında Türkiye Pasaportlu İsrail çifte vatandaşı olan kimselerin de azımsanmayacak sayıda olduğu üzerinde dikkatle durulmuştur.
Tarih boyunca insanlık vicdanının ve adaletin yanında duran Devletimizin, soykırım suçuna iştirak eden Türkiye-israil çifte vatandaşları hakkında gereken tedbirleri alması gerektiği panel boyunca önemle vurgulanmıştır.
Panelimizin çıktısı olarak yapılması önerilen hususlar aşağıda maddeler halinde yer almaktadır:
1- Türkiye-israil çifte vatandaşı olan ve diğer ülkeleri köprü olarak kullanıp izini kaybettirdikten sonra soykırım ordusunda görev almak üzere Gazze’ye gidenlerin tespit edilmesi,
2- Soykırım suçuna iştirak eden Türkiye-israil çifte vatandaşlarının örgütlenmesini, sponsorluğunu ve ülkemize gelerek rehabilitesini sağlayan Ülkemizdeki lojistik ağların tespiti,
3- Soykırım suçuna karıştıkları tespit edilen kimseler hakkında Türk Ceza Kanunu m. 13/2 hükmü uyarınca Adalet Bakanı tarafından verilecek yasal izinler neticesinde yargılamalara başlanmasına,
4- Soykırım suçuna iştirak eden ve Türkiye-israil çifte vatandaşı olan kimselerin Türk Vatandaşlığı Kanunu m. 29/1-(c) hükmü uyarınca vatandaşlık statülerinin kaybettirilmesinin hukuken mümkün olduğu,
5- Soykırım suçuna iştirak eden Türkiye-israil çifte vatandaşı olan kimselerin Türk Ceza Kanunu m. 320 uyarınca da yabancı devlet hizmetine askerlik yapma suçundan dolayı yargılamalarının yapılmasının hukuken mümkün olduğu,
6- Ulusal İnsan Hakları Kurumlarına ve bu Kurumların dahil olduğu ağlara soykırım suçuna iştirak eden yabancı terörist savaşçılar ile çifte vatandaşlığı olan kimselere karşı ulusal mevzuatlarda caydırıcı yaptırımlar düzenlenmesi yönünde önerilerde bulunulması,
7- Soykırım süreci boyunca Türkiye-israil çifte vatandaşlarıyla ilgili olarak 4 ayrı siyasi partinin soru önergesi verdiği, böylelikle milletimiz nezdinde bu canilere karşı harekete geçilmesi noktasında konsensus oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle yüce meclisimize sunulan, soykırıma katılan çifte vatandaşların 'yargılanması', 'vatandaşlıktan çıkartılmaları' ve 'mallarının tasfiye edilerek Aile ve Gençlik Fonuna kaynak olarak aktarılmalarına' ilişkin mevzuatımızı güçlendiren, var olan yasal boşlukları dolduran kanun teklifinin yasalaşması için soykırıma karşı olan herkesin desteğinin sağlanması gerektiği,
Panelimiz boyunca önemle vurgulanmıştır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejim sözde başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyareti öncesinde, Tel Aviv'deki güvenlik kabinesi bu akşam toplanarak HAMAS'ın ateşkes önerisine verdiği yanıtı masaya yatıracak. HAMAS olumlu sinyaller verirken, üç temel talebini sürdürüyor.
Siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında şehit sayısı 57 bin 338'e, yaralı sayısı ise 135 bin 957'ye ulaştı. Son 24 saatte 70 Filistinli daha şehit oldu.
UNRWA Batı Şeria Direktörü Roland Friedrich, Güney El-Halil'deki Umm Hayr ve Masafer Yatta bölgelerinde artan Yahudi çete saldırıları ve tahliye tehditleri nedeniyle yüzlerce Filistinli ailenin zorla yerinden edilme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
El-Halil'in güneyindeki Musafir Yatta bölgesinde Yahudi çeteler, Filistinlilere ait zeytinliklere kasıtlı olarak sürü hayvanlarını salarak yeni bir saldırıya imza attı. Asıl amacın arazileri tahrip edip halkı zorla göçe zorlamak olduğu belirtildi.