Han Yunus, Refah ve Gazze kentinde gece boyunca aralıksız bombardıman gerçekleştiren işgalciler, birçok konut binasını havaya uçurdu.

Gazze Şeridi'nin birçok bölgesi, cumartesi sabahının ilk saatlerinde siyonist rejimin geniş çaplı hava ve topçu saldırılarıyla sarsıldı. Ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe giren ilk aşamasına rağmen, işgalcilerin yeni saldırı dalgası hem güney hem kuzey bölgelerinde yoğun yıkıma yol açtı.

Savaş uçakları, Refah ve Han Yunus'un doğu kesimlerini peş peşe bombalarken, aynı saatlerde topçu birlikleri Gazze kentinin doğusunda bulunan mahalleleri hedef aldı. Tanıklar, işgal araçlarının kuzeydeki Han Yunus'un doğusuna doğru ağır makineli silahlarla ateş açtığını aktardı.

Gazze kentindeki Şucaiye ve Tuffah mahallelerinde gece boyu şiddetli patlamalar duyuldu. İşgalciler, Tuffah'ın doğusunda ve Beyt Lahiya çevresinde konut bloklarını kontrollü patlayıcılarla yıktı. Orta bölgedeki el-Bureyc Mülteci Kampı da benzer şekilde hedef alındı.

Gazze'nin doğusunda konuşlanan zırhlı birlikler, bölge üzerinde çok sayıda aydınlatma fişeği kullanırken, top atışları Tuffah çevresine aralıksız yağdı. Orta bölgede ise el-Meğazi Kampı'nın doğusuna en az bir hava saldırısı düzenlendi.

Bölge ülkelerinden tek yönlü geçişlere sert uyarı

Ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesinin tartışıldığı bir dönemde, sekiz Arap ve İslam ülkesi ortak bir açıklama yayımlayarak, Refah Sınır Kapısı'nın sadece çıkış yönünde açılmasına yönelik çağrıları reddettiklerini duyurdu.

Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Endonezya ve Pakistan'ın dışişleri bakanları, siyonist rejimin Gazze halkını Sina'ya sürme niyetine işaret eden açıklamalarından "derin kaygı" duyduklarını belirtti. Ülkeler, zorla göç ettirmeye yönelik her türlü girişime kesin olarak karşı çıktıklarını ifade etti.

Bakanlar ayrıca ateşkesin tam şekilde uygulanmasını, insani yardımların engelsiz biçimde bölgeye ulaşmasını ve sivillerin hareket özgürlüğünün garanti altına alınmasını talep etti.

ABD'den bir yetkili ise anlaşma maddelerinin eksiksiz uygulanması halinde uluslararası istikrar gücünün önümüzdeki yılın başında sahada fiilen görev alabileceğini söyledi. (İLKHA)