ANFİDAP, Gazze’ye yönelik ablukayı protesto ve dayanışma amacıyla 5 Ekim Pazar günü düzenlenecek kitlesel yürüyüşe tüm halkı davet etti.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) Dönem Sözcüsü İsmail Mansur Özdemir, Gazze’ye uygulanan abluka ve devam eden saldırılara dikkat çekerek 5 Ekim 2025 Pazar günü saat 13.30'da Melike Hatun Camii’nden 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’na gerçekleştirilecek 'Gazze Kararlılık Yürüyüşü'ne tüm halkı davet etti.

"Gazze’de insanlık tarihinin en büyük direnişi gerçekleşiyor"

İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine konuşan Özdemir, "Malumlarınız bugün 727. gününde ve 7 Ekim’de, inşallah, iki yıl tamamlanmış olacak. Gazze’de insanlık tarihinin en büyük direnişi gerçekleşiyor. Gazze halkı; çoluk çocuk, yaşlı, hasta, hatta sokak hayvanlarından bitkilerine kadar bütün canlılarıyla devasa bir kolektif akılla bir mücadele veriyor. Kime karşı bu mücadeleyi veriyorlar? Siyonizme karşı veriyorlar. Siyonizme karşı etkili bir mücadele var. Çünkü siyonizm gizli işgalini Filistin’de açık hâle getirmiş ve Filistin topraklarını adeta işgal etmişti; Filistin topraklarının muhtelif bölgelerindeki kardeşlerimizi Gazze’deki açık hava hapishanesine sürmüştü. Artık açık işgalini bir sonuca bağlamak için Gazze’yi insansızlaştırma sürecini başlattı ve buna karşı Gazze halkı direndi. Gazze halkı direnip mücadele ederken aynı zamanda ipin pazara çıktığını gösteriyor. Yani yaklaşık 200 yıldır medyayla, sosyal medyayla, sinemayla ve her türlü imaj algı oyunu ile varlığını ve kirli stratejilerini gizleyen; insanlığı bir illüzyonun içine sokan siyonizmin bütün illüzyonu ortadan kalktı. Bunu Gazze halkı, direnerek ve istişhâd ederek ortaya koydu; kanlarıyla, canlarıyla bir hakikati gösterdiler. Bu çaba elhamdülillah netice verdi."dedi.

"Herkes siyonizmin ipinin pazara çıktığına şahit oldu"

Konuşmasının devamında Özdemir, şunları aktardı: "Şu an yaklaşık 70 bin insanın adı belli şehit olarak geçiyor; bunun dışında 700 bine yakın insan binaların altında, kayıp. Yaklaşık 700 bin kişi bir milyona doğru giden bir sayı…  Dünyada ilk defa soykırım mahkeme gündemindeyken soykırım hâlen devam ediyor. Bu, çok enteresan bir durum. Bu kadar açık soykırım, bu kadar açık zulüm artık gözü olan herkesin görmek zorunda olduğu bir gerçeği önümüze koydu. Bütün dünya insanlığı bunun farkında. Şimdi artık herkes siyonizmin ipinin pazara çıktığına şahit oldu ve buna karşı bütün dünya halkları meydan okuyor. Bu meydan okumalardan en önemlilerinden biri, biliyorsunuz, üç ay önce (Küresel Gazze Yürüyüşü) Mısır’dan Gazze’ye doğru yapılan yürüyüştü. Refah kapısının açılsın ve oradan Gazze’ye insani yardım girsin diye yaklaşık 57 ülkenin vatandaşının katıldığı büyük bir yürüyüştü; İsmailiye’ye kadar yürüdüler ve dünyada büyük ilgi oluşturdu. Hemen ardından Madleen Gemisi ile Akdeniz açığından Gazze’ye ablukayı kırmak için bir gemi hareket etti. Bu gemi daha sonra terörist israil tarafından engellendi ve insanlar insan haklarına aykırı muamelelere maruz kaldı; bir kısmı deport edildi. Bu tutuklamalarla israilin insanlara yedirdikleri, içirdikleri; gıda olarak verdikleri şeyler ya da kimyasal olarak verdikleri ilaçlar vb. orta ve uzun vadede Mavi Marmara deneyiminden biliyoruz ki insanlarda ciddi tahribatlar oluşturabilir. Yani israil söz konusu olunca, siyonistler söz konusu olunca her türlü aldatıcı ve namussuzluğu yapabilecek durumdalar."

"Küresel Sumud Filosu, yaklaşık 50'ye kadar ülkeden aktivistin katılımıyla yola çıktı"

İşgalcilerin, Sumud Filosuna karşı yaptığı hadsizliğin dünya vatandaşlarına karşı yapıldığını belirten Özdemir, "Şimdi hem Sumud Filosundan hem de Madleen Gemisinin birleştirildiği ortak bir yaklaşım var. Küresel Sumud Filosu, yaklaşık 50'ye kadar ülkeden aktivistin katılımıyla İspanya, İtalya (Sicilya), Yunanistan ve Tunus’tan yola çıktı. En temel amaçları, ablukayı Gazze’yi gıdasız, susuz ve ilaçsız bırakmayı bir silaha dönüştüren israil ablukasını kırmak ve Gazze’ye ulaşmaktı. Gerçekten insanlık tarihinin görmediği bir kolektif bilinç var: Çok milletli bir yapı, ortak bir ahlak ve net bir amaçla siyonist israile meydan okumak ve Gazze’deki ablukayı kaldırmak. Bu güzel yürüyüşün adı 'Küresel Kararlılık'-'Küresel Sumud Filosu. Bu yürüyüş bütün dünyada haklı bir ilgi uyandırdı. Devletlerin ve uluslararası kuruluşların yapamadığı vicdani müdahale, dünyanın halkları ve sivil toplum tarafından yapılmaya çalışılıyor. Allah’a hamdolsun, bütün engellemelere rağmen teknelerin kalkmaması için yapılan müdahalelere, siyasi baskılara, kaptanların lisanslarına konulan engellere, yeni lisans düzenlemelerine, depoların siyanürle zehirlenmesi, drone saldırılarına, tehditlere bu inanmış insanları yolundan vazgeçiremedi. Bu insanlar yürüyüşlerini gerçekleştirdiler ve 'kırmızı hattı' geçip temel anlamda işgalci israilin karasularına girdiler." diye konuştu.  

"Olmayacağını bile bile HAMAS'sız Gazze üzerinden bir tezgâh oluşturuldu"

Konuşmasının devamında Özdemir, "Gemilerin taşıdığı yük lojistik açıdan Gazze’nin açlığını tamamen giderecek nitelikte değil; ulaştırdıkları ilaçlar insanların hemen derdine şifa olacak türden değil belki, sayı ve miktar açısından sınırlı. Ancak burada temel bir misyon var: sivil bir misyon. Bu sivil misyonla hem devletlere mesaj veriliyor hem de zalim siyonizmin eli kolu bağlanmaya çalışılıyor. israil ne yapacağını şaşırdı; bunu engellemek için Trump’la beraber bir tezgâh bile kurdular. Küresel Gazze yürüyüşünde İran saldırısı gerçekleşmişti. Biz bunun amaçlı Küresel Gazze Yürüyüşünün engellenmesine yönelik amaçlı bir adım olduğunu düşündük ve kamuoyuna ifade ettik. Burada aynı şekilde Trup ile beraber olmayacağını bile bile HAMAS'ız bir Gazze üzerinden bir tezgâh oluşturup dünya insanlığının odak noktasını oraya çekmeye çalıştılar." dedi. 

"Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak biz bu sürecin neresindeyiz?"

7 Ekim'in hemen sonrasında kurulan ANFİDAP'ın çalışmaların değinen Özdemir, "Bu noktada Küresel Sumud Filosu ile dünya halkları bu oyuna gelmedi, gelmeyecekler. Sumud Filosu yolundan vazgeçmedi; hedefe ulaşmak için Akdeniz’deki sürecine devam ederken dün takriben 22.30 sularında bir müdahaleyle karşılaştı. Tekneler farklı alanlardan gittiği için bazı teknelere müdahale oldu. Dün akşam itibarıyla 200’ü aşkın dünya vatandaşı farklı ülkelerden aktivist gözaltına alınmıştı. Bunların içinde yaklaşık otuz civarında Türk vatandaşı var. Türk Dışişleri bu konuda açıklama yaptı; diğer ülkeler gibi vatandaşlarına asla zarar verilmesini kabul etmeyeceklerini ve ivedilikle deport edilmek suretiyle vatandaşların serbest bırakılmasını talep etti. Peki, Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak biz bu sürecin neresindeyiz? Her şeyden önce yaklaşık 726 gündür Ankara Filistin Dayanışma Platformu bileşeni olan sivil toplum kuruluşları olarak Gazze’nin yanındayız; siyonist israilin karşısındayız. Siyonist israilin ablukasını ve soykırımını sonlandırana dek mücadeleye devam edeceğiz. Bir vahdet çağrısıyla beraber sivil toplum kuruluşlarının ittifakına Ankara halkı da destek verdi; kitleler halinde bize tâbi oldular." şeklinde belirtti.

"Bütün vatandaşlarımızı 5 Ekim Pazar günü saat 13:30’da Yürüyüşümüze davet ediyoruz"

Son olarak Özdemir, "Tam da bu iki yılın biteceği dönemde, Küresel Sumud Filosu’nun ablukayı kaldırmaya dönük çabasının final günlerine denk gelecek şekilde ve dünkü müdahalenin hemen ardından çok tarihi bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. 5 Ekim Pazar günü saat 13.30’da Melike Hatun Camii’nin bahçesinden Kızılay’a doğru bir yürüyüş düzenleyeceğiz. Hazırlıklarımızı yaklaşık bir milyon insana göre yapıyoruz; şu ana kadar şehrin tüm ana ekranları, bütün duvarlar bu önemli buluşmanın, bu büyük Gazze ittifakının, bu büyük Gazze Kararlılık Yürüyüşü’nün afişleriyle donatılmış durumda. Bu yürüyüşe; vicdanı, kalbi, insanlığı, adalet duygusu olan; bu ülkeyi seven, insanlığı seven, dinini seven, Rabbini seven, kendini ve evladını seven her vatandaşımızı davet ediyoruz. Ayrıca önemli bir husus olarak, zalim siyonizmin biliyorsunuz yalnızca Filistin topraklarına karşı değil, komşu ülkelere karşı da saldırgan bir tutum içinde. Yakın zamanda Katar’a yönelik bir saldırı oldu. Katar sınırında da değil. Bu saldırının ardından da çok cesaret edemeyeceğini Türkiye’ye karşı da tehditkar bazı cümleler kullanmaya başladı. Sosyal medya hesaplarından parmak sallıyorlar. Bu hadsizliğe karşında da zalim siyonist israile milletimizin bir cevabı olarak da Kızılay Meydanı’ndan büyük tarihi bir cevap vermek için bütün vatandaşlarımızı inşallah 5 Ekim Pazar günü saat 13:30’da Yürüyüşümüze davet ediyoruz." dedi. (İLKHA)