Siyonist işgal rejimi tarafından Filistin'de uygulanan soykırım ve katliama tepki göstermek amacıyla Adana Sivil İnisiyatif Meclisi (ASİM) tarafından yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi.

Siyonist işgalcilerin Filistin'de yaptığı katliamlar Adana'da tel'in edildi.

7 Ekim'den beri siyonist işgalcilerin Gazze'de uyguladığı vahşi katliam ve soykırıma tepki gösteren duyarlı Müslümanlar, yapılan zulme karşı yürüyüş ve basın açıklaması yaparak seslerini duyurmaya devam ediyor.

Adana Sivil İnisiyatif Meclisi (ASİM) tarafından düzenlenen yürüyüşe, STK ve vatandaşlar yoğun bir katılım sağlayarak, siyonist işgale tepkilerini haykırdı.

5 Ocak Meydanı'nda toplanan kalabalık, İnönü Parkı'na kadar yürüdü. Yürüyüşte, sık sık; 'HAMAS'a selam direnişe devam', 'Katil israil, Katil Amerika', 'Kahrolsun Amerika', 'Müslüman uyuma Filistin'e sahip çık', 'Katil israil', 'Cenk, Cihad, Şehadet' sloganları attı.

5 Ocak Meydanı'nda başlayan ve Çakmak Caddesi üzerinde devam edip İnönü Parkında sona eren yürüyüş sonrası, basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını Adana Sivil İnisiyatif Meclisi (ASİM) adına Orhan Erkuş okudu.

İşgal rejiminin Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıların devam ettiğine vurgu yapan Erkuş, "İşgalci israilin 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze'ye yönelik başlattığı hiçbir insani, vicdani ve hukuki temeli olmayan saldırılar maalesef pervasızca devam etmektedir. Siyonist israil, uluslararası mahkeme kararlarını hiç umursamamakta ve bütün dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam ve soykırım suçu işlemeye devam etmektedir." dedi.

"Gazze'de insanlık ölüyor, öldürülüyor!"

Savaş nedeniyle Refah kentine sığınan binlerce sivile yönelik saldırılar kabul edilemez olduğunu ve bu katliamlara bilinçli bir şekilde sessiz kalındığına dikkat çeken Erkuş, "Şimdi de gözü dönmüş caniler, yüz binlerce insanın sığındığı ve güvenli bölge ilan edilen Refah şehrine saldırmaktadır. Bu da israilin insanlık düşmanı ve saldırganlık üzerine kurulu gerçek karakterini ve azgınlığını en açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Siyonizm aşığı emperyalist Batılı devletler, Kudüs'ün kalbine adeta kanlı bir hançer gibi sapladıkları israilin bütün bu kural tanımaz vahşetine kör, sağır ve dilsiz de değiller. Bilakis, bütün zulümleri görüyor, bütün katliamları biliyorlar ve bu vahşete destek de veriyorlar. Her metrekaresinde Müslüman'ın ahı, mazlumların kanı olan Gazze'de ölen sadece masum siviller olmuyor, Gazze'de insanlık ölüyor, öldürülüyor! Batıdan hiçbir zaman medet ummadık. Çünkü ne zaman ve nerede Müslüman coğrafyası işgal edilse, Müslüman kanı akıtılsa, Müslüman bir kadının iffeti ve namusu söz konusu olsa, Müslüman çocuklar hunharca öldürülse, batı ya bu işin baş aktörü olmuştur ya da şimdi olduğu gibi üç maymunu oynamıştır." diye konuştu.

"Masum insanlara karşı işlenen zulüm ve işkenceyi durdurmak için gayret göstermek, her bir Müslümanın insani, vicdani ve dini görevidir"

Yaşanan vahşetin dünya kamuoyunda yeteri kadar yer bulmadığını vurgulayan Erkuş, "Vahşete ve zulme uğrayıp evlerinden ve topraklarından çıkarılan bu da yetmiyormuş gibi kanı dökülen binlerce belki milyonlarca Müslüman kadın, çocuk, genç, yaşlı Charlie Hebdo dergisinde öldürülenler kadar konuşulmadı ve gündem olmadı. Batı'dan medet ummadık ancak İslam ülkeleri liderlerinin de bu kadar batı uşağı olduğunu da ummazdık. Carlie Hebdo'da boy veren birinci sırada yer kapmaya çalışan İslam ülkeleri liderleri, neden yanı başınızda Gazze'de Müslüman kardeşleriniz katledilirken bu zulme sessiz kalıyorsunuz… 1 buçuk milyar nüfusuna sahip 60'a yakın İslam ülkesi liderlerine soruyorum: ''İzzeti ve şerefi İslam'ın dışında makamlarınızda mı, koltuklarınızda mı, paralarınızda mı, petrolünüzde mi, saltanatınızda mı arıyorsunuz? Şunu bilin ki izzet ve şerefi İslam'dan başka bir şeyde arayanlar ahiret yurdunun acıklı azabını tadacaklardır. Şunu unutmayın ki zulme sessiz kaldığınız her gün vahşice öldürülen her bir çocuğun, kadının, yaşlının ve gencin kanı ellerinize, vebali ise boynunuza yapışacaktır. 'Diri diri öldürülen kız çocuğuna hangi suçtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu vakit …' dediğinde Allah'a, nasıl hesap vereceksiniz? 'Ey müminler! Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip, bir yardımcı gönder!' diyen mazlum erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?" ayet-i kerimesini hatırlatarak, "Gazze başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun masum insanlara karşı işlenen zulüm ve işkenceyi durdurmak için gayret göstermek, maddi, manevi elinden geleni yapmak her bir Müslüman'ın insani, vicdani ve dini görevidir." şeklinde konuştu.

"Zalim israilin karşısında, mazlum Filistinlilerin yanında yer almak herkes için insani ve vicdani bir sorumluluktur"

İşgal rejiminin, insanlığın geleceği için en büyük tehdit ve tehlike haline geldiğini belirten Erkuş, "Bu katliam, esasen tüm insanlığa karşı işlenmiş bir cinayettir. Buna karşı çıkmak, herkes için insan olmanın bir gereğidir.  Bu vahşet durdurulmadığı takdirde sadece Gazze'de değil, daha geniş bir coğrafyada daha büyük katliamların yaşanması kaçınılmazdır. 60'a yakın İslam ülkesi liderlerine sesleniyoruz. Gazze'deki zulmü durdurmaya gücünüz yetmiyor, bunu anladık. Hiç olmasa Refah Sınır Kapısı'ndan insani yardımın girmesini sağlayın; elektrik ve su başta olmak üzere en temel ihtiyaçların Gazze'ye ulaştırılabilmesi ve yaralıların çevre ülkelerdeki hastanelere nakledilebilmesi için gerekli girişimlerde bulunun. Buna da gücünüz yetmiyorsa bari bir araya gelerek dökülen mazlum kanı üzerinden edebiyat yapmayın… Başta Gazze olmak üzere Filistin halkının yurtlarından çıkarılması, topraklarının işgal edilmesi asla kabul edilemez. Gazze halkının bu ahlaksız işgal ve istila girişimine karşı verdiği mücadele dinen ve uluslararası hukuk açısından meşrudur. Her bakımdan desteklenmesi ümmetin üzerine farzdır. Zalim israil'in karşısında, mazlum Filistinlilerin yanında yer almak herkes için insani ve vicdani bir sorumluluktur. Gazze halkının yalnız bırakılması insanlık adına büyük bir utançtır, tarihin ve Allah'ın affetmeyeceği bir davranıştır. Dolayısıyla Filistin'i ve mazlumları korumak için ne yapılması gerekiyorsa derhal yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Gazze'de, Filistin'de döktüğü kan zalim israil'in sonu olacaktır"

İşgalciye destek veren malların boykota devam edilmesi gerektiğini söyleyen Erkuş, İslam ülkeleri liderlerine de seslenerek, şunları kaydetti:

"Bizler gerek Adana'da gerekse farklı diyarlarda bulunan Müslümanlar ve vicdan sahibi insanlar olarak elimizde ki imkânlar dâhilinde siyonizme para akışı sağlayan firmaları boykot ettik, etmeye de devam edeceğiz. Yapılan zulümleri, kıyımları gündem ettik, etmeye de devam edeceğiz. Ancak başta, gerek kendi yetkililerimiz olmak üzere, İslam ülkeleri liderlerine yine sesleniyoruz. Kardeşlerimizi vuran zalimlere ve onları destekleyenlere ticaret limanlarınızı, hava üslerinizi, radar üslerinizi kapatın ve ordularınızı zalim israile karşı harekete geçirin. Aksi halde dün Saraybosna'da ne yaşandıysa, Afganistan'da ne yaşandıysa, ırakta, Suriye'de, Arakan'da ve farklı İslam coğrafyalarında ne yaşandıysa bugün Gazze 'de de aynısı yaşanıyor ve yaşanmaya da devam edecektir. Tarihte hiçbir zalim, insanların canına, malına, yurduna, yuvasına kastederek emellerine ulaşamamıştır. Nasıl ki geçmişte Hazreti Musa ve onun yolundan gidenlere yaptıkları zulüm, zalim Firavun'un sonunu getirdiyse, Gazze'de, Filistin'de döktüğü kan da zalim israilin sonu olacaktır. Müslümanlar başta olmak üzere onurunu ve vicdanını kaybetmemiş insanlık, siyonizm'in kirli planlarına karşı dimdik ayakta durmalıdır. israilin Filistin'e yönelik saldırılarına karşı dünyanın dört bir yanında gösteri yapan fikri hür, vicdanı hür cesur insanlara ve siz Adanalı kardeşlerimize selam olsun. Bilinmelidir ki bugün zalimin karşısında durmazsak ve haksız bir şekilde yurtlarından edilmek istenen, katliamlara maruz kalan Filistinli kardeşlerimize yardım etmezsek, bu ateş mutlaka bize de dokunacaktır. İnsanlığın onurunu kurtarmak için bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, haksızlık ve zulüm karşısında tek yürek, tek vücut olalım. İnanıyoruz ki nihai zafer mutlaka iyilerin ve inananların olacaktır." (İLKHA)