Banga Heq Dergisi'nin düzenlendiği Melayê Cizîrî panelinde konuşan Yazar Nasuh Sevinik, "Güvenlik, huzur, ilerleme ve başarının tesis edilmesinin yolu kaos, savaş, çatışma, inkar ve asimilasyonla olmaz; ancak ilim, irfan, mirasa sahip çıkmak, tarih ve kökümüze sahip çıkmak ve insani değerlerin korunmasıyla mümkündür." dedi.

Banga Heq Dergisi, Şırnak'ın Cizre ilçesinde "Aşk ve İrfan Göklerinin Yıldızı: Melayê Cizîrî" temasıyla bir panel düzenledi.

Yurt içinden ve Irak Kürdistanı ile İran Kürdistanı'ndan birçok kişinin katıldığı paneli, HÜDA PAR Milletvekilleri Şahzade Demir ile Serkan Ramanlı da yakından takip etti.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan panelde derginin yazarlarından Nasuh Sevinik, bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

"Gerçek çözüm kardeşlik ve barış temeli üzerinde inşa edilir"

Melayê Cizîrî'nin; tefsir, hadis, fıkıh, mantık, felsefe va astronomide derinliğe sahip bir alim olduğunu ifade eden Sevinik, onun ayrıca tasavvufun aşk ve ilahisinde de derin denizin elçisi olduğunu söyledi.

Cizre bölgesinin geçmişte birçok önemli zata ev sahipliği yaptığını hatırlatan Sevinik, iman, akıl ve ilmin bir olduğu ortamlarda bir milletin ve ülkenin de ihya olup ilerleyeceğini kaydetti:

"Bizler yalnızca bir şehri değil, insanlığın ikinci menbaını, Hazreti Nuh'un yurdu ve mübarek Cudî Dağı'nın gölgesinde bulunan bir beldeyi temsil ediyoruz. Bu topraklar tufandan sonra insanlığın yeniden dirildiği, ilim ve hikmetin yeniden yeşerdiği topraklardır. İşte Cezire'nin ve Mezopotamya'nın ruhu budur: yeniden dirilişin ve insanlığa umut olmanın ruhu.

Bu topraklardan;

• Ebul İz El-Cezerî çıkmıştır; sibernetik ve robotik biliminin mucidi… O bize gösterdi ki, ilim ancak insanlığa fayda sağladığında hakiki bir değere kavuşur.
• İbnü'l-Esîr kardeşler çıkmıştır; tarih, edebiyat ve hadis ilimlerinde dünyaya ışık tutmuşlardır. Onlar bize şu gerçeği hatırlatır: “Hakikati kayda geçmeyen toplumlar hafızasız kalır, hafızasız kalan toplumlar da yok olur.”
• Melayê Cizîrî aşkı ve hakikati mısralara nakşetmiş, irfan yolunu açmıştır.
• Şeyh Seyda, Seyyid Kadri Hezîn ve Seyyid Ali Findikî gönüllerin kapısını tasavvuf ve hikmetle aralamışlardır.

• Şeyh Muhammed Nurullah ve Şeyh Muhammed Zeki ise dini ilimleri fen ile birleştirerek hem hareket adamı hem ilim adamı olmuşlardır. Onların hayatı bize şunu öğretir: İnanç, akıl ve ilim birleşince toplum dirilir, medeniyet gelişir."

Banga Heq Yazarı Sevinik, "Bütün bu şahsiyetler bize tek bir hakikati göstermektedir: Başarmanın, ilerlemenin, huzur ve güveni sağlamanın yolu; kaos, çatışma, inkâr ve asimilasyondan değil; ilimden, irfandan, köklerimize ve manevi değerlerimize sarılmaktan geçer. Bunlardan uzaklaşıldığında millet olarak coğrafya olarak ne kadar sıkıntıların çekildiğinin şahidiyiz hepimiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Gerçek çözüm kardeşlik ve barış temelinin üzerinde inşa edilir"

"Terörsüz Türkiye" kapsamında başlatılan sürece değinen Sevinik, "Bugünlerde çözüm süreçlerinden bahsediliyor. Lakin biz biliyoruz ki gerçek çözüm; halkların birbirini inkâr etmediği, hak ve adalet esasları üzerinde, her kesin hukukunun teminat altına alınarak kardeşçe yaşadığı adil ve hür bir düzenin tesis edilmesidir. İşte Melayê Cizîrî'nin aşkı, İbnü'l-Esîr'in ilmi ve hafızası, Şeyh Nurullah'ın irfanı bize bunu göstermektedir." diye konuştu.

Bu toprakların çıkardığı değerlere sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Sevinik, "Bizler Mezopotamya'nın gayretli ve Selahaddin'in cesur varisleri olarak. Hazreti Nuh'un mirasına, Cudî Dağı'nın bereketine, alim ve ariflerimizin hikmetine sahip çıkmak zorundayız. Çünkü ancak bu mirasla geleceğe emin adımlarla yürüyebiliriz. Ancak bu Sefine-î necat ile sahil-i selamete varabiliriz." dedi. (İLKHA)