Sudan'da "Umut Hükümeti'nin" kurulması neden gecikti?

Başbakan Kâmil İdris’in atanmasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen, iki yılı aşkın süredir yürütmede oluşan boşluğu doldurması beklenen hükümetin hâlâ kurulmamış olması, bu hükümetin mevcut siyasi ve güvenlik koşullarında işlevselliğine dair soru işaretlerini artırıyor.
Siyasi ve akademik bir kişilik olan Kâmil İdris'in başbakan olarak atanmasının üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen, ülkenin yürütme kurumlarında iki yılı aşkın süredir devam eden boşluğu doldurması beklenen hükümetin nihai şeklinin hâlâ açıklanmamış olması, bu hükümetin karmaşık siyasi ve güvenlik koşullarında işlev gösterip gösteremeyeceğine dair artan soru işaretlerine neden oluyor.
İdris, 31 Mayıs'ta Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ın huzurunda yemin ederek, Ekim 2021'de ordu tarafından görevden alınan Abdullah Hamduk liderliğindeki sivil hükümetten sonra, "tam yetkilerle" donatılan ilk sivil başbakan oldu.
Açıklamalara göre İdris'in hükümeti 22 bakandan oluşacak ve "parti dışı, ulusal nitelikli ve sessiz çoğunluğun sesi" olacak şekilde, "Umut Hükümeti" olarak adlandırıldı.
Ancak temmuz ortasına kadar yalnızca 15 bakan açıklandı. Bu atamalar, içişleri ve savunma bakanları ile başlayıp, ardından sağlık, tarım ve yüksek öğretim, sonrasında maliye, adalet, federal yönetim, ticaret ve dini işler, son olarak da medya, hayvancılık, madenler, sosyal refah ve altyapı bakanlıklarını kapsayan aralıklı bir şekilde yapıldı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İdris'in atanması siyasi ve sembolik olarak önemli olsa da hükümetin tam anlamıyla kurulamamış olması, özellikle ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan 2023'ten bu yana devam eden savaş ortamında, halkın umutlarını giderek azaltıyor.
Siyasi analist Osman Fadlullah, gecikmenin nedeninin, geçici başkent Port Sudan'daki iktidarı destekleyen askerî ve sivil unsurlar arasındaki iç çekişmeler olduğunu söylüyor.
Fadlullah'a göre, İdris'in Egemenlik Konseyi, ordu, silahlı hareketler ve yerel toplumla geniş bir istişare süreci yürütmesi, ortak bir uzlaşıya varılmasını zorlaştırıyor.
Ayrıca İdris'in teknokratlardan oluşan, siyasi ve kabileci dağılımlardan uzak bir hükümet kurma vizyonu, artan kabile etkisi ve bölgesel milislerin temsil talepleri nedeniyle uygulanabilir değil. Özellikle Cuba Barış Anlaşması'nın silahlı hareketlere hükümette yüzde 25 temsil hakkı tanıması, uyumlu bir hükümet kurmayı daha da zorlaştırıyor.
Siyasi analist Muhammed Said ise bu gecikmenin "beklenen" bir durum olduğunu belirterek, atamalarda nihai kararın sadece başbakana ait olmadığını, Egemenlik Konseyi'ndeki askerlerin de sürece katılması nedeniyle mutabakatların zaman aldığını ifade ediyor.
Said'e göre bu durum, hükümetin "zor bir doğum" yaşadığını ve uyum içinde çalışmasının zor olacağını gösteriyor. Ayrıca İdris'in, resmî olarak tam yetkiyle donatılmış olsa da fiilen Egemenlik Konseyi'nin dikte ettiği politikaları uygulayan bir yürütme başkanı olacağını, yani bağımsız karar alma kabiliyetinin sınırlı olacağını belirtiyor.
2019'da Ömer el-Beşir'in devrilmesinden bu yana Sudan'da gerçek bir siyasi istikrar sağlanamadı. O dönemde sivil-asker ortaklığıyla kurulan geçici yönetim kısa süre içinde sona erdi ve Ekim 2021'de Burhan'ın darbesiyle feshedildi.
O tarihten bu yana ne bölgesel ne de uluslararası girişimler sivillere geçişi sağlayabildi ya da savaşı durdurabildi. Kâmil İdris hükümeti kurulmuş olsa bile, savaş ortamı ve siyasi bölünmeler, istikrarı yeniden sağlama yönündeki her türlü çabayı tehdit etmeye devam ediyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İran'ın Şiraz kentinde meydana gelen otobüs kazasında 21 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış ve Özgürlük Bayramı ile Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenecek törenlere katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gidecek.
Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Süveyda'daki ateşkesin ardından tüm aşiretleri birlik olmaya çağırdı. Suriye'nin egemenliğinin korunmasının yalnızca devletin görevi olduğunu vurguladı ve uluslararası müdahalelere karşı uyardı.
Dünyanın dört bir yanındaki birçok İslami kurum ve âlimler birliği, Suriye topraklarına yönelik siyonist saldırıyı ortak bir bildiriyle kınadı. Bildiride, bu saldırıların Suriye'nin egemenliğine açık bir ihlal ve tüm bölge güvenliğini tehdit eden tehlikeli bir tırmanış olduğu vurgulandı.