Schumer: Trump'ın Venezuela'ya savaş başlatma yetkisi yok, kongre buna engel olacak
ABD Senatosu'ndaki Demokratların lideri Chuck Schumer, Donald Trump'ı gizlice Venezuela'ya karşı bir savaş planlamakla suçladı ve savaş ilan etme yetkisinin yalnızca Kongre'ye ait olduğunu vurguladı.
Schumer, Trump'ın Kongre'den yetki almadan ABD askerlerini savaşa gönderme hakkına sahip olmadığını, bu yetkinin anayasal olarak sadece Kongre'ye verildiğini belirtti.
Açıklamasında Schumer, Trump'ın "tam bir gizlilik içinde" Venezuela'ya yönelik bir savaş hazırlığı yaptığını iddia ederek, Kongre'nin ABD askerlerinin oraya gönderilmesini engellemek için derhal bir savaş yetkisi kararı gündeme getireceğini söyledi.
Schumer, Amerikan halkının yeni ve sonu gelmez bir savaş istemediğini belirterek, Kongre'nin onayı olmadan Venezuela'ya yönelik herhangi bir saldırgan girişimin ciddi bir yetki aşımı olacağını ifade etti. Ayrıca Schumer, "MAGA" (Make America Great Again) olarak tanımladığı kesimlerden e-posta yoluyla tehdit aldığını, New York kolluk kuvvetlerinin de bazı ofislerine yönelik bomba tehditleri konusunda kendisini bilgilendirdiğini açıkladı.
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, geçen cumartesi günü Venezuela ve çevresindeki hava sahasının tamamen kapatılacağını duyurdu.
Trump, Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda "tüm havayollarına, pilotlara, uyuşturucu kaçakçılarına ve insan tacirlerine" seslenerek, "Venezuela ve çevresindeki hava sahasının tamamen kapatılacağını dikkate alın" ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sudan ordusu, Hızlı Destek güçlerinin Babnusa'ya düzenlediği saldırının engellendiğini duyurdu. Güney ve Batı Kordofan'daki çatışmalar sürerken ordu birçok bölgede ilerleme kaydedildiğini açıkladı.
Mahkeme Başkanı Tomoko Akane, ABD'nin yargıçlara ve üst düzey yetkililere yönelik yaptırımlarının hayatlarını doğrudan etkilediğini belirtti; adaletin bağımsızlığı ve tarafsızlığının asla taviz verilmeyecek iki temel ilke olduğunu vurguladı.
İşgal rejiminin teslim ettiği cenazeler arasında, ailelerini tamamen kaybettikleri için kimliği doğrulanamayan yüzlerce Filistinli bulunuyor. Sadece Deir el-Belah mezarlığında 300’ün üzerinde kimliği tespit edilemeyen kişi defnedildi.