Gazze halkı, Refah Kara Sınır Kapısı'nın kapalı kalması ve işgalci siyonistlerin 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılar nedeniyle üst üste ikinci yıldır hac farizasını ve kurban ibadetini yerine getiremiyor, bayram neşesi yaşamıyor.

6 Haziran Cuma günü ihya edilecek Kurban Bayramı'nın coşkusu Gazze'de yok. Filistinliler, soykırım savaşının başlamasından bu yana dördüncü bayramlarını yorgun, aç ve umutsuz bir şekilde karşılıyor.

Bu yıl, Filistinliler bayramı yeni kıyafetler olmadan, kesilecek kurbanlar ve çocukların sokaklarda dolaşan neşesi olmadan karşılıyor.

İşgalci rejimin, evlerini yıkmasının ardından birçok aile, artık yazın sıcağına ve kışın soğuğuna karşı korunaksız, özel alan veya insanlık onurundan yoksun, yıpranmış çadırlarda yaşıyor.

Gazze'de Hac ve Umre Şirketleri Sahipleri Derneği Başkanı Muhammed El-Astal, Gazze halkının hacdan mahrum bırakılmasının, din özgürlüğü ve insan haklarının açık bir ihlali olduğunu ve uluslararası yasaların hiçe sayıldığını belirtti.

Wafa'ya konuşan Astal, "2024'te Gazze'nin hac kotası 2 bin 850 kişiydi, ancak bu yıl Filistinli Vakıflar Bakanlığı ile Suudi Hac ve Umre Bakanlığı arasındaki protokole göre bu sayı 2 bin 508'e düştü. Protokol, her bir milyon nüfus için 1.000 hacı öngörüyor. Ancak devam eden abluka ve savaş bunun uygulanmasını engelledi." dedi.

Astal, Dernek olarak Vakıflar Bakanlığı ile birlikte iki alternatif plan hazırladıklarını belirtti. İlk plan, hacıların Gazze'den çıkıp geri dönmelerini öngörürken; ikinci plan ise Mısır ve diğer ülkelerde yaşayan Gazze kökenlilerin kaydedilmesini içeriyor.

İlk planın uygulanamaması üzerine ikinci plana başvuruldu. Buna göre, Mısır ve diğer ülkelerde yaşayan 1.350 Gazzeli hacı kaydedilirken, kalan kontenjan (1.258 kişi) Filistin yönetiminin desteğiyle Kudüslülere aktarıldı.

Han Yunus'un güneyindeki El-Mevasi sahilinde bir çadırda yaşayan 64 yaşındaki Beşir Ebu Şaviş ve eşi Esmahan, işgalci rejimin Refah'taki evlerini tamamen yıkmasının ardından buraya sığındı. Çift, 2023 hac sezonunda hacca gitmek için kayıt yaptırmıştı, ancak saldırılar hayallerini yıktı.

"Hacca gitmek için biriktirdiğim her şeyi kaybettim"

Şaviş, Wafa muhabirine, "Hayatımın sonunda hacca gitmek için biriktirdiğim her şeyi kaybettim. Kayıt yaptırdıktan sonra savaş çıktı, evim yıkıldı ve hac parasını geri çekerek yiyecek almak zorunda kaldım" dedi.

Eşi Esmahan ise, "Çocuklarıma ve torunlarıma hediyeler hazırlıyordum, bir deftere not etmiştim... Ancak bir anda mülteci olduk. Elektriği ve suyu olmayan bir çadırda yaşıyoruz. Eskiden kurbanlık alır, bayram kurabiyeleri yapardık. Şimdi ise ekmek parası bile bulamıyoruz." diye konuştu.

Savaşın başlangıcından bu yana işgal kuvvetleri, 828 camiyi tamamen yıktı, 167 cami ise kısmen hasar gördü.

Camilerin sistematik olarak hedef alınması sadece fiziki yapıyı değil, Gazze'deki dini ruhu da yok etti. Binlerce Müslüman, ibadet merkezlerinin işgalin askeri hedeflerine dönüşmesiyle bayram ve cemaat namazlarını kılamadı.

Kısmen hasar gören bazı camiler, yeni bir bombardıman veya ani çökme riskine rağmen, yerinden edilmiş aileler için geçici barınak haline geldi.

Bayram, Gazze'ye vatandaşların günlük hayatta kalma mücadelesi verdiği, sürekli bombardıman ve yıkımın yaşandığı, gelir kaynaklarının yok olduğu ve insani yardımların ulaşmadığı zorlu bir döneme denk geliyor.

İşgalci siyonistler, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik sürdürdüğü soykırım savaşında katliam, açlık, yıkım ve zorla yerinden etme politikalarına devam ediyor. Uluslararası çağrıları ve Uluslararası Adalet Divanı'nın saldırıları durdurma emrini görmezden geliyor.

Soykırım, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 178 binden fazla şehit ve yaralı bıraktı. 11 binden fazla kişi kayıp, yüz binlerce kişi yerinden edildi ve açlık birçok insanın, özellikle de çocukların ölümüne neden oldu. (İLKHA)