Dünya Bankası'nın son raporu, Afganistan İslam Emirliği yönetimindeki ülkede düşük enflasyon, artan kamu gelirleri ve üretimdeki canlanma sayesinde üst üste ikinci yıl büyüme kaydedildiğini ortaya koydu. Zorlu yaptırım koşullarına rağmen atılan adımlar, sessiz ama kararlı yükselişi gösteriyor.

Dünya Bankası'nın yayımladığı son değerlendirme, Afganistan ekonomisinin ağır yaptırımlar, azalan dış yardımlar ve bölgesel baskılara rağmen toparlanma eğilimini sürdürdüğünü gösteriyor.

Rapora göre ülke, 2024'te yüzde 2,5'lik büyümenin ardından 2025'te yüzde 4,3'lük bir artış potansiyeline sahip.

Afganistan İslam Emirliği'nin kamu maliyesinde disiplin ve uygulama kapasitesini artırmaya dönük adımlarının, yerel vergi gelirlerini güçlendirdiği belirtiliyor.

Yerel gelirlerin 2025'te GSYİH'nin yüzde 17,1'ine yükselmesi beklenirken, bu artışın temelinde tahsilatın iyileştirilmesi ve kayıt dışılıkla mücadele bulunuyor.

Raporda, enflasyonun da istikrarlı gıda fiyatları ve para biriminin değer kazanmasıyla yüzde 2 seviyesine gerileyerek son yılların en düşük düzeyine indiği kaydediliyor.

Üretim cephesinde tarım, şiddetli kuraklığa rağmen rekor hasatla direncini korurken; madencilik ve inşaat sektörleri ekonomik çıktıyı desteklemeyi sürdürüyor. Bu tablo, yaptırımların daralttığı finansman kanallarına karşın iç üretim ve kamu yönetimi kapasitesinin devreye sokulduğuna işaret ediyor.

Öte yandan rapor, zorlukların tamamen aşıldığını söylemiyor. Hızlı nüfus artışı ve Pakistan ile İran'dan geri dönen milyonlarca Afgan, işgücü piyasaları ve kamu hizmetleri üzerinde baskı oluşturuyor.

Bankacılık sektöründe likidite kırılganlığı sürerken, nakit akışının önemli bölümü resmi sistem dışında gerçekleşiyor.

Buna rağmen Dünya Bankası değerlendirmesi, Afganistan'ın mevcut koşullarda "istikrarı korumaya odaklanan" bir ekonomi yönetimi izlediğini ve toparlanmanın temellerini sağlamlaştırmaya çalıştığını vurguluyor.

Uzmanlara göre, ihracatın çeşitlendirilmesi, özel yatırımların teşviki ve geri dönen nüfusun üretken alanlara yönlendirilmesi halinde, yaptırımların gölgesinde dahi daha kalıcı bir iyileşme mümkün görülüyor. (İLKHA)