Dijital Hizmetler Yasası: Sosyal medya verileri üzerindeki denetim Avrupa’da tartışma çıkardı
Avrupa Birliği’nin teknoloji devlerini denetim altına almak amacıyla yürürlüğe soktuğu Dijital Hizmetler Yasası (DSA), araştırmacıların sosyal medya verilerine erişimini yasal zemine oturtmayı hedefliyordu. Ancak, uzmanlara göre yasa kapsamındaki veri erişim mekanizması yoğun bakımda ve sürdürülebilirliğini zorlukla koruyor.
Sosyal medyanın günlük hayat üzerindeki etkisi artarken, platformların toplum üzerindeki rolü hakkında hâlâ sınırlı bilgiye sahibiz. Bu durum, dünya genelinde demokratik normların gerilemesiyle birlikte daha da kritik hâle geldi. Avrupa, milyarlarca dolarlık teknoloji şirketleri üzerinde denetim ve şeffaflık kurma çabasında.
Yasa kapsamında, 45 milyonun üzerinde Avrupalı kullanıcıya ulaşan platformlar, belirli şartları karşılayan akademik araştırmacılara veri sağlamakla yükümlü. Ancak araştırmacılar, bu sürecin yavaş ilerlediğini, verilerin eksik veya hatalı geldiğini ve platformların süreçleri karmaşıklaştırdığını belirtiyor.
Bazı platformlar, araştırmacılardan aşırı detaylı formlar doldurmalarını isterken, bazıları da erişim taleplerini aylarca yanıtsız bırakıyor. Örneğin, Meta’nın başvuru formunda 50’den fazla soru yer alırken, X (Twitter) yalnızca 11 alan istiyor.
YouTube, TikTok, Meta ve X gibi şirketler, araştırmacıların platform verilerini kamu yararına “kazıma” (scraping) yoluyla toplamalarını yasaklıyor. Bu da bağımsız veri denetimini imkânsız hâle getiriyor.
DSA’nın getirdiği zorunlu veri paylaşımı ise şirketlerin kendi denetim süreçlerine bırakıldığı için, uygulamada isteğe bağlı hâle gelmiş durumda. Avrupa Komisyonu’nun, bu düzenlemeleri uyulması zorunlu kurallar olarak uygulamaya koyması gerektiği belirtiliyor.
Birleşik Krallık da 2027 yılı itibarıyla benzer bir veri erişim yasasını devreye almayı planlıyor. AB’nin kardeş düzenlemesi Dijital Piyasalar Yasası (DMA) ise büyük teknoloji şirketlerinin tekelleşmesini önlemeyi ve daha adil bir dijital piyasa oluşturmayı hedefliyor.
Uzmanlara göre, bu iki yasa birlikte işlediğinde sosyal medya ekosisteminde şeffaflık, hesap verebilirlik ve rekabetin önü açılabilir.
Araştırmacılar, DSA’nın hâlen zayıf işlediğini ancak bunun tamamen başarısız sayılmaması gerektiğini söylüyor. Avrupa’daki akademisyenler, sivil toplum ve medya temsilcileri, sosyal medya verilerine bağımsız erişimi demokratik dijital yönetişimin temel taşı olarak görüyor.
Uzmanlara göre, gelecekte veriye erişim sadece büyük platformlardan değil, açık veri ilkesiyle çalışan yeni ve küçük sosyal ağlardan da sağlanabilir. Bu da, dijital çağda kamusal bilginin yeniden tanımlanmasının önünü açabilir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Danimarka’nın kuzeyinde, Ukrayna’dan yüzlerce kilometre uzakta yer alan bir depoda çalışan teknisyenler, Rusya’nın savaş alanındaki drone teknolojisini etkisiz hale getirmeyi amaçlayan anti-drone (drone önleme) cihazlarını bir araya getiriyor.
Çinli elektrikli araç üreticisi XPENG’in uçan otomobil iştiraki XPENG AEROHT, dünyanın ilk seri üretim akıllı uçan araba fabrikasında deneme üretimine başladı. Bu adım, geleceğin ulaşım teknolojilerinin ticarileşmesi yolunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
OpenAI, yapay zekâ sohbet aracı ChatGPT’in yeni nesil modelleri GPT-5.1 Instant ve GPT-5.1 Thinking’i kullanıma sunduğunu duyurdu.