Filistinlilerin zihnindeki efsanevi komutan: Şehit Ebu Hanud
İşgalci siyonist rejimin 23 Kasım 2001'deki suikastı sonucu şehit olan HAMAS'ın üst düzey askeri komutanı Mahmud Ebu Hanud, işgale yönelik başarılı operasyonları planlaması ve birçok suikast girişiminden kurtulması nedeniyle Filistinliler arasında olağanüstü bir efsane olarak kabul ediliyordu.
Şehit, 1967'de doğdu ve doğup büyüdüğü 'Asira el Şemaliya' köyünde lise öğrenimini tamamladı. Daha sonra 1995 yılında işgal altındaki Kudüs şehrindeki Davet ve İslami İlimler Fakültesi'ne kaydoldu ve İslam Hukuku alanında lisans derecesi aldı.
1987'de birinci Filistin intifadasının patlak vermesiyle birlikte Ebu Hanud, faaliyetlerine katılmak için hemen harekete geçti. 1988'de işgal askerleriyle çatışması sırasında ateşli silah yaralanması sonucu ağır yaralandı ve daha sonra 'Megiddo' zindanında birkaç ay gözaltında kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra, Nablus'taki HAMAS direniş hareketinin aktif bir üyesi oldu. Aralık 1992'de, kendisi ve köyü Asira El Şemaliya'dan beş kişi daha, HAMAS ve İslami Cihad'ın Güney Lübnan'daki Mercuzzuhur'a sürgün edilen 400 üyesi arasındaydı.
Ebu Hanud'un şehadeti, HAMAS'ın askeri kanadı için büyük bir kayıptı. Kendisi, 1996'da işgal rejimi tarafından bomba düzenekli bir cep telefonuyla suikaste uğrayan ve 'Mühendis' lakaplı Şehit Yahya Ayyaş'ın neslinin bir devamı niteliğindeydi.
Ebu Hanud, geçmişteki iki suikast girişiminden kurtulmuştu. Filistin Yönetimi tarafından asi bir komutan olarak görülen Ebu Hanud'dan, kendisine karşı onlarca fedai operasyon planladığı için işgalciler öfke kusuyordu.
O günlerde Gazze'deki HAMAS'ın liderlerinden olan şehit Dr. Abdülaziz el-Rantisi, Ebu Hanud'un suikastının sıradan bir olay olmadığını söylemiş, deneyimlerinin, HAMAS'ın askeri kanadının her zaman işgalin suçlarına karşılık verdiğini kanıtladığını ekleyerek, "İnşallah, bu suçlu düşmana karşı acı verici bir yanıt olacak." açıklamasını yapmıştı.
Ebu Hanud, HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Batı Şeria'daki komutanıydı.
İşgal ayrıca, Ebu Hanud'u 1997'de Kudüs'te 21 kişinin öldüğü iki saldırıda başrol oynamakla suçluyordu.

Suikast girişimleri ve işgalin öfkesi
Siyonist işgal yapısı, şehit komutanı en çok arananlar listesinin başına koyduktan sonra, ondan kurtulmak için fiili olarak çalışmaya başladı. Ebu Hanud, 2000 yılının ağustos ayında Batı Şeria'daki Asira El Şemaliya köyünde bir suikast girişimine maruz kaldı. Düşman ordusunun özel birliklerinin en az 3 üyesinin arkadaşları tarafından öldüğü ve bazı işgalcilerin yaralandığı bu olaydan yaralı ama sağ olarak kurtuldu.
Bu durum, siyonistlerin ona karşı öfkesinin artmasına ve düşman askerlerinin burnunu yere sürtüp güvenliğini sarsan bu kişiyi ortadan kaldırmak için daha fazla çaba sarf etmelerine neden oldu.
İkinci girişim 2001 yılında oldu; düşman savaş uçakları ilk kez işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentindeki merkez cezaevini F-16 tipi savaş uçaklarıyla bombaladı. Ebu Hanud, o sırada Filistin Yönetimi tarafından gözaltında tutuluyordu ve şehit, bombalama anında okuduğu Kuran'ı elinde tutarak, enkazın altından ikinci kez sağ çıktı.
Bu başarısız iki girişim, siyonist kuvvetleri, işgal altındaki Batı Şeria'daki HAMAS'ı askeri kanat komutanını aramaya devam etmekten vazgeçirmedi. Üçüncü girişim gerçekleşti ve Mücahid Ebu Hanud bu girişimde şehit oldu. 24 Kasım 2001 Cumartesi gecesi, siyonist Apaçi helikopterleri aracını beş füze ile vurdu ve bu onun ve iki yoldaşının şehit olmasına yol açtı.

Yaşayan efsane
Ebu Hanud, Filistin halkının birçoğu için yaşayan bir efsaneydi, işgalci rejime göre o, "yedi canlı" biriydi ve Kassam'ın işgalci oluşumun "kalbine saplanmış bir hançer"iydi. Kendisi, tugaylardaki yoldaşları ve öğrencileri tarafından bu şekilde tanımlanırdı. İşgale karşı onlarca operasyon planlayıp hazırlayan biriydi.
Ebu Hanud'un cenazesi, Batı Şeria'daki Nablus kenti yakınlarındaki bir füze saldırısında bedeninin ve yardımcısının parçalara ayrılmasının ardından, Batı Şeria'daki Cenin kasabasına nakledildi. Camilerdeki hoparlörler Ebu Hanud'un şehadetini duyurdu ve Filistinliler intikam almaya teşvik edildi.
Ebu Hanud'un suikastine Filistin sokaklarını saran öfke, onun ne kadar popüler olduğunu gösterdi.
Şehit komutan, birçok kahramanca operasyonun gerçekleştirilmesine katkıda bulundu. 1997 yılında kendilerini feda eden beş fedainin arkasında o vardı ve çoğunun, siyonist güvenlik kontrolü altındaki Nablus'un kuzeyindeki Asira El Şemaliya köyünden çıktığı anlaşıldı. Siyonist güvenlik kaynakları, Ebu Hanud'un mavi gözlerini ve sarı saçlarını kullanarak gizlenme ve yanıltma sanatında usta olduğunu belirtiyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Uzmanlar, işgal altındaki topraklardaki kurumlar içinde, uluslararası alanda tanınmayan Kuzey Somali'deki ayrılıkçı bölge Somaliland ile stratejik bir ilişki kurmaya yönelik artan bir ilgi olduğunu belirtiyor.
2 Kasım 1917'de İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour'un siyonist lider Rothshild'e mektubu, başta Filistin olmak üzere Orta Doğu'da felaketin başlangıcı olurken 108 yıldır kan ve gözyaşı durmadı.
1 Kasım 1954 başlayan ve 7,5 yıl süren bağımsızlık savaşı esnasında Cezayir, Fransa sömürüsünde milyonlarca şehit verdi.