Gazze'de 222 gündür devam eden işgalci siyonist rejim soykırımına karşı dünya halkları bir olurken, halklarının tepkilerine zıt politikalar yürüten liderlerin tavrı, insanlığı ümitsizliğe sevk etse de "zulmün payidar olmayacağı" düsturu, tecelli olacak anı bekliyor.
Dünya kamuoyu Gazze için harekete geçilmesini bekliyor. Ancak batılı devletler siyonizmi destekleyerek soykırıma ortak olmaya devam ediyor. Tarih, insanlık vicdanı, elbette onları yargılayacaktır. Ancak Gazze'deki soykırıma karşı harekete geçmeyenler de büyük bir utançla anılacaktır.
7 Ekim 2023'ten bu yana yoğun saldırı ve ağır bir kuşatma altında olan Gazze'de büyük bir dram yaşanıyor.
İnsani değerlerin hiçe sayıldığı, uluslararası hukukun çiğnendiği bu süreçte siyonist rejimin saldırganlığı ve soykırım suçlarını engellemeye dönük hiçbir somut, caydırıcı veya engelleyici bir adım atılmadı.
Dünya devletlerinin kısık sesle gösterdiği tepkiler, uluslararası kamuoyunun beklentilerini, özellikle de Filistinlilerin yardım çağrılarını karşılayamadı.
Bırakın yardım çağrılarını karşılamak, başta ABD olmak üzere batılı devletler Gazze'deki soykırımı askeri ve ekonomik olarak finanse etti, siyonist rejimin katliamlarına ortak oldu.
Geldiğimiz noktada vicdanları hâlâ diri olan kişi, kuruluş ve devletlere önemli sorumluluklar düşüyor.
Sadece Filistinliler değil, insanlık Gazze için çığlını yükseltiyor.
Çünkü Gazze'de katledilen sadece Filistinliler değil, bütün bir insanlık ve onun değerleri ayaklar atına alınıyor.
Dünya kamuoyu, insani değerlerin muhafazası için sorumluluğun farkında olanlardan çok şey bekliyor.
Tarih, bugünün zalimleri not düşüyor. Tabi aynı zamanda, zulme rıza göstermeyenleri de takdirle yazıyor.
Siyonist rejimle siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini askıya alan, sonlandıran ülkeler vicdan sahipleri tarafından takdirle karşılanıyor.
Peki, dünya kamuoyu özgür devletlerden ne bekliyor?
-Siyonist vahşete karşı tüm devletler harekete geçmeli.
-Siyonist rejim ile ticari ilişkilerin bir an önce sonlandırılmalı.
-Direk ve ya dolaylı bir ticari ilişki olmamalı.
-Siyonist lobinin yönettiği firmalara karşı boykot güçlendirmeli.
-Sadece ticari ilişkiler değil, siyasi ve askeri birliktelikler de kesilmeli.
-Siyonist rejime karşı atılan adımlar kararlılıkla devam etmeli.
Siyonizm, insanlığın bugününü katletmekle kalmıyor. Gelecek nesillere dönük de büyük tehditlerde bulunuyor.
İşgalin olmadığı bir Filistin ve siyonizmin olmadığı bir dünya hayal edin…
Siyonizme karşı atılacak güçlü adımlarla bütün bir insanlık geleceğe daha emin adımlarla yürüyecek, siyonizmin hüküm sürmediği bir dünyada kendini daha güvende hissedecektir.
Tüm bu soykırıma karşı dünya halklarının verdiği tepkiye rağmen işgalci rejimin insanlık suçunu işlemeye devam etmesi insanlığı ümitsizliğe sevk etse de "zulüm payidar olmayacak."
Başta Gazze ve Filistin halkının kararlılığı ve direnişi, işgalcilere elbet diz çöktürecek ancak başta İslam ümmeti olmak üzere vicdanlı dünya halklarının siyonist terör karşısında dize gelmemesi elzemdir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bingöl Üniversitesi öğrencileri, Gazze'de yaşanılan katliam ve yıkımlara dikkat çekmek için "Gazze için pedal çeviriyoruz " sloganıyla bisikletli destek turu düzenlendi.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın İslam tarihindeki önemine değinen Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, bir gün Kudüs'ün yeni bir Selahattin Eyyubi tarafından fethedileceğini ve zamanı geldiğinde Kudüs'ün tekrardan Müslümanların olacağından hiç kuşku duymadığını belirtti.
Mazlum Filistin halkının yaşadığı zulmü durdurmak için boykotun önemine dikkat çeken STK temsilcileri, boykotun zalimlere karşı cihat olduğunu vurguladılar.
Katil rejimin sözde ordu radyosu, "Kara Ekim" olarak nitelendirdiği bu ayda 64'ü asker ve polis 80 işgalcinin öldürüldüğünü duyurdu.